Şaşı kedi bakışı [10 Nisan 2009 Cuma]

Bu yazının adı (Yeşil gözleri şaşı gri kedi Ayasofya bahçesinde miskin yatarken başına konan talih kuşunun farkına varamadı çünkü uzatılan salam parçasını kapmaktan başka şey düşünemedi) olabilirdi!
İşi bilen kişi sinekten yağ çıkarır; bakırı altına çevirir; önüne gelmiş fırsatları iyi değerlendirir; belki de Ayasofya’nın önünde turistlere “kıl” satardı yıllarca!
Fakat önce; yeşil gözlü gri kedi gibi şaşı bakmamak lazım! O kediyi göz önünde el üstünde tutmak, besleyip taramak, bu sırada ele geçen her kedi kılını ise ambalajlamak lazım… Bir kediden kaç milyon kıl çıkaracağın değil ki önemli olan; mühim olan, kedinin (yani fırsatın) şimdilik senin elinde olması!..
Şaşı kediden düz bakmayı öğrenseydik; bir salam kıymığı için el yırtmaya, şans kuşunu kış’lamaya çalışmasaydık, ne kadar isabetli olurdu!

“Dış Dengeler Uçağı”nın pilotu, tamamı dolu koltuklarıyla Türkiye’ye inmeyi tercih ediyor! Yeni pilotun, ilk özel tercihi olan bu 2 günlük ziyaretini her ülke kıskanırken, şaşı kedilerimiz “maoow” çekmekte. Herkes bize hayran, bizlerse şaşkın ve alınmışız: “Vay efendim saatine baktı da; ezana yarım saat var, dedi!.. Neden, Washington’daki anıtımızın en tepesinde padişahınız Sultan Abdülmecid’in tuğrası var, dedi!..”
Adı Obama bile olsa bu kadar “suç” yetmez mi yani bir âdemoğluna!
Aksi olsaydı, bir ABD başkanı; “caminize girerken ayakkabılarımı çıkarmam” diye tuttursaydı ona kırk tane haklılık payı bulanlar çıkardı! Halbuki şimdi (bu saygılı tavırlarından sonra) Sultanahmed’in kubbesinde yazan mübarek isimle adaş olmasına bile öfke duyanlar, gizli kin tutanlar var. Yazık!..
Yani, özeti şu bu yazının: Yeşil gözlü gri kedi bile çok daha düzgün bakıyor bazılarından!

Stop
Muammer Erkul
10 Nisan 2009 Cuma