Adını bilmeden sevdim [29 Eylül 2006 Cuma]

Ben, seni; adını bilmeden sevdim. Ve, “var”lığınla gülüşünü…
Ben seni, yaşını bilmeden, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ve, “yar”lığa süzülüşünü.

Ben seni, sesini duymadan sevdim…
Ve duymadan nefesini.
Ben seni adını bilmeden sevdim…
Ama; sevdim!..

Üşüyüşünü sevdim…
Üşüyüşünü sevdim onüçüncü ayın ilk günü;
“Gel, ısıt” deyişini!..
Bekleyişini sevdim beşinci mevsimin gün bitimlerinde, bilerek gelmeyeceğimi…
Akşam alacalarının gönlüne yürüyüşünü sevdim…
Ve, kıpırtısız, karanlığa gömülüşünü sevdim.
Bir de;
“Gel, ışıt” deyişini!..

Ben seni, adını bilmeden sevdim.
İhtiyacım… Cevabım…
İsimler koydum sana; bahar yelim, çiçek tarlam… Gökkuşağım, ışığım… Kuşkanadım, pembe rüyam, çiy tanem…
Seni, adını bilmeden sevince öğrendim; seni sevmek için gerekmiyordu ismini bilmem…
…Sevdim işte!

Ben, seni; yaşını bilmeden sevdim… Yani bilmeden sevdim deden yaşında mıyım, torununla akran mı!
Ben seni, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ben seni, sesini duymadan sevdim.

Ve hatta öğrenmeye korkarken, bilmeye kıyamazken seni…
…seni sevdim.
Seni sevdim.

İçime salıncaklar kurdum gönlümün ipleriyle…
Oturdun, sallayamadım; dokunurum diye korkumdan!
Dolaştın boynuma bir sarmaşık gibi; okşayamadım.
…Koklayamadım!
Dalgalarını taramamış olan parmaklarım yabancı saçlarına…
Ve hâlâ bilmiyorum, gözlerin ne renk?.. Hangi yıldızlar mahpus içinde?

Ve ben sana hâlâ seni sevdiğimi söyleyemedim!..
Ama ben seni; adını bilmeden, yaşını bilmeden… Yüzünü bilmeden, sesini bilmeden…
…seni bilmeden sevdim.
Seni, “bilmeden” sevdim!
Senin olmadığın ve benim olmadığım bir sokaktaki köşebaşında çarpıştı duygularımız!
Döküldü içindekiler ve döküldü içimdekiler…
Sen yoktun orda ve ben de yoktum;
Ama sevda vardı!

Ve, ben; seni adını bilmeden sevdim.

Stop
Muammer Erkul
29 Eylül 2006 Cuma

 

9 yorum

  1. Muhteşem bir yazı. Yüreğinize sağlık…
    Sevgiler kere sevgiler:-)

    ELİF

  2. Muammer abi, tebrik ederim çok güzel bir yazı, beni anlatan bir yazı, teşekkür ederim, çok hoşuma gitti.
    Sevgiler…

    KÜBRA

  3. Sadece Sevda vardı…
    Selva oldu:-)

    Selva “Bal” demek ya…

    Bu arada iyi ki gitmedik. O kadar koşturma var ki… Moraller yüksek. Enerji yerinde… Huzur yerinde. Zaman belki de daha yavaş hareket etme zamanı mı dersin abi?
    [Önemli olan benim hala TELEFON BEKLİYOR olmam!]

    HALİD

  4. Hafta sonu hediyene bayıldım abi. Keyif alarak okudu(k)m.
    Teşekkür ediyorum…

    HÜSEYİN

  5. Ben seni, bilmeden, duymadan, görmeden sevdim. Yani önyargısız…
    Güzel kelimeler yan yana gelince böyle anlam buluyor cümleler… “Eskilerden demişsiniz.” Ben ilk defa okudum.
    Görüşmek temennisiyle…

    İLHAN

  6. Bu güzel hatırlatma için sağol Muammer abi.

    Bir yerlerde durur bu yazı “Üşüyüşünü sevdim… Üşüyüşünü sevdim onüçüncü ayın ilk günü; “Gel, ısıt” deyişini!..” deyişinde “Gel, ısıt” kısmı altı çizili olarak..

    NEŞE K.

  7. Ve hatta öğrenmeye korkarken, bilmeye kıyamazken seni…
    …seni sevdim.
    Seni sevdim.
    Benim için olan en güsel kısmı da bu, hep söylüyorum abi ama böyle içimizden geçenleri nasıl güzel cümleye döküyorun…
    Çok teşekkürler, ellerine sağlık:-)

    ESK. HATİCE

  8. Hissetmektir…… Elinize ve yüreğinize sağlık…..

    NİMREN

  9. Yüreğimin derinliklerindeki gizliyi dile getiren bir yazı yüreğine duygularına sağlık gönüldostum…

    RABİA

Anonim için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir