(Gülmeyeee, hazır mısınız?.. Hadi bakalım!..)
Bazıları bazı şeylerden öyle nefret eder ki; onların, kendi yakınlarında bile bulunmasına tahammül edemezler!.. Değil mi?..
Adamın biri de, karısının kedisinden kurtulmanın yollarını arıyormuş. Bir sabahın köründe kimseye göstermeden arabasına attığı gibi, kediyi evlerinin 20 blok ötesindeki sokağa bırakmış… Ama işten eve döndüğü zaman bakmış ki; hayvan, evin bahçesinde karısıyla oynuyor!..
“Ayy biliyor musun kocacığım, demiş kadın neşe içinde… Bütün gün onu aradım. Sonunda bir baktım ki, gelivermiş… Nasıl da bulurmuş evinin yolunu benim akıllı kedim!…”
Haliyle adam, mor!.. Ama, belli de edemiyor!.. Ne kalıyor, yapılacak geriye?.. 20 blok ötelerden yolu bulan hayvanı yarın sabah tam 40 blok uzaklığa bırakmak!..
Yarın akşam, iş dönüşü… Ohhh, bahçede ne karısı var, ne de illet kedisi. Lakin salona giriyor ki; halıda sahibiyle yuvarlanıyor hayvan!..
Ertesi gün, 60 blok öteden de dönüyor kedi… Sonraki günse 70 blok uzaktan…
Başlanan iş bitecek!..
Servis şoförlerine dönen adamcağız, bu sabah da alıyor hayvanı, koyup arka koltuğa basıyor gaza… 40 blok, 50 blok… 60 blok ve 70, ve 80 ve 90 blok… Kaç blok, kaç mahalle, kaç sokak daha gidiyorlar bu son yolculukta, sayamıyor adam… Sonunda bir yerde atıyor arabadan, ve hayvan sanki peşinden koşup yetişebilecek gibi ters yola sapıp aksi istikamete doğru sürüyor…
Saatler sonra…
Evin telefonu çalıyor. Kadın ahizeyi kaldırınca kocasının sesini duyuyor:
“Karıcığım, diyor adam. Kedin yanında mı?..”
“Evet. Yanımda… Niye sordun ki?..”
“Şeyy… Telefona çağırır mısın şunu…
Ben kayboldum da!..”
Ben de çok güldüm bu fıkrayı duyduğum zaman. Ama fıkradaki kedinin ve adamın haline değil de; fıkra dışındaki insanların haline!..
Malum; bu ülkede tartışmalar hiç bitmez ve üç konu üzerinde yoğunlaşıp durur bütün tartışmalar. Nedir bunlar?.. Birincisi; futbol… İkincisi; politika… Üçüncüsü ise; din… Ama en çok da din. Çünkü herkes herkese yol göstermeye çalışıyor, herkes herkese akıl vermeye çalışıyor, herkes herkesi kurtarmaya çalışıyor, herkes herkese…..
…..
Ne o?.. Ne diyeceğimi anladınız, değil mi?..
Öyle veya böyle, kendi yolunu bilen ve mutlaka bulan sadece üç “kedi” olduğu halde; ortalıkta üç milyon, belki de otuz milyon tane “KAYIP ADAM” dolaşıyor!..
Gülün, gülün… Bu gerçekten çok komik!..
Kediler, kıyamete kadar yollarını bulabilecek şekilde yaratılmış oldukları halde, “en akıllı” olduklarını vehmeden yaratıklar; kendilerinin kayıp oldukları sokaklarda yol tarif etmekte!..
…..
İşte onun için, başımıza “adres” yağmakta!..
Stop
Muammer Erkul
13 Aralık 2002 Cuma