Anne sütü gibi… [14 Aralık 2012 Cuma]


Herkes her şeyi her şekilde sevebilir, derken; sevmenin en masumu, sanki bir anne sütü gibi damladı zihnime: 
O damla; benden beni istemiyordu, kendini bana veriyordu… O damla; bana kendini yüklemiyordu, bende ben oluyordu… O damla; bana karıştığında artık hiçbir yerimde yoktu ama her şeyimde vardı… 
Anne sütü anne değildi, yemek değildi, içecek değildi; bir sade ben’di… 
Ve her damlada o eksilmiyordu, her yudumda ben çoğalıyordum!

Kudret parmağı, diline hayat akıtmak için, annenin göğsünü seçmiş; ama sen bunu bilemezsin!.. 
Ve, hayat sevgidir; 
..sevgiyle başlamıştır, sevgiyle sürmeli, sevgiyle bitmelidir. 

Bildim ki; işte, büyüklerin sevgisi, buna benziyor! 

Anladım ki, sevgi; v e r i l i y o r! 
Bildim ki; verilen sevgi, başka sevgilere benzemiyor… 
Anladım ki sevgi "kendi göğsünden" veriliyor ve hem de damla damla, hem de sevmeyi bilmeyen, emmeyi bilmeyen, yaşamayı dahi bilmeyen damaklara, dillere. Ve hem de yarın dişleri çıktığında seni de ısırabileceği ihtimalini hiç hatıra getirmeden. 

Sevmek, işte budur! 

Sevmenin tarifi belki de aşkın tarifi olmamalı artık; çünkü aşk, maşuka kavuşmak tutkusudur… 
Sevenin adresi; ne yârdır, ne yürektir, anladım… 
Sevmek, vermektir! 
Vermektir sevmek, ama anne sütü gibi… Yani verilende yok olabilmek ve verileni var edebilmek için vermek… 

Ve hatta anne bile; sevginin adı olan kendi sütünün kabı, kâsesi olduğu için daha bir kıymetlidir!

Büyüdüm… 
Büyümek, büyükleri görmekti benim için. 
Büyüklerin ahvâlini gördükçe anladım ki; beni her kim anne sütü gibi sevmişse… Yahut ben her kimi anne sütü gibi sevebilmişsem, geçen bunca yılların ardında, o kalmış! 

İşte bundandır seni sevişimin benzemeyişi diğer âşıklara. 

Bir damla anne sütünü hatırla, ki seni "nasıl" sevdiğimi anla!

Stop
Muammer Erkul 
muammer.erkul@tg.com.tr
14 Aralık 2012 Cuma

Gazetemiz MAKALELERİ YAZARININ SESİNDEN DİNLEME uygulaması başlattı…
Alttaki oynatıcıya tıklayarak yazımızı dinleyebilirsiniz:
{mp3remote}http://video.tg.com.tr/Resources/Audio/558313.mp3{/mp3remote}


.

7 yorum

  1. İşte tam daaaa öyle bir sevgi işte. 🙂 Siz dökmüşsünüz yine kalbinizdekileri. Bu sevgilerden ayırmasın Cenab-ı hak hiçbirimizi.

    Naciye

  2. Harika bir anlatım… Gönlünüze ve kaleminize sağlık..

    Güzin

  3. Ne kadar mükemmel bir üslub Ya Rabbi, kıskandım… 🙂 Yazının tamamı çok güzel de sonu ayrı bir güzel kelimelerine sağlık abi…
    Zeynep Nur

  4. Annelerin kıymeti onlardan koparken anlaşılır.
    Annenin yanında iken asla…
    ŞEYDA

  5. Bu yazıyla, insan:
    İç dünyasındaki göklere yükseliyor!
    Tertemiz göklere.
    O göklerde, herkesin kendi “mavi”si var!..

    Z.Öner

  6. Hakiki sevgi bu demek ki; Hakk’tan gelip Hakk’a giden ve ancak Hakk rızası için verilebilen… Ebeveynin evlada sevgisinin bile o kadar büyük olmakla beraber bir noktada ‘neslini devam ettirecek olmasından olduğu’ söyleniyor… Bunu da düşününce, büyüklerin sevgisinin kıymeti ve onlara duyulan sevginin, ne kadar büyük görünse de, yetersiz olduğu biraz daha anlaşılıyor sanki… Ve sevmek, epeyce bir cömertlik istiyor demek ki… Kalemine, yüreğine sağlık abicigim:) Hicran Seçkin

  7. Büyüklerin sevgisi “hurma” gibi ve büyükleri sevmek “hurma yemek” gibi galiba:)
    Hani hurma bereketi dusunulerek yenince insanın dokusu oluyordu ya…
    Fatma

Hicran Seckin için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir