Ayılar ne yemez? [20 Temmuz 2006 Perşembe]

Hangi mahluk hiç fırça yememiştir, ona sitem edilmemiştir, nasihat dinlememiştir biliyor musunuz?..
Dağdaki ayılar!

Ayıların “hata yapma” ihtimali hiç yoktur ve olamaz. Çünkü ayılar için, alternatifsiz tek yol; o an “akıl”larına gelendir!
Peki durum böyleyse, yani eğer ikinci bir ihtimal yoksa “yanlış” nasıl olabilir ki?

Ayı bir arı kovanı görür, canı bal ister ve kovanı devirir; çünkü içinde bal vardır… Bu maceranın başı da, sondu da işte budur…
Sonraki hikâye ondan sonra başlar: Ayı kendi halinde şapır şupur balını yerken, arı denen hayvanlar kendisine saldırmıştır. Demek ki arılar ayı düşmanıdır. Demek ki arılar öldürülmelidir veya düşmandan kaçmak gerektir…

Ayılar hiç fırça yemez, sitemden anlamaz, nasihat din-le-mez…
Veya nasihat dinlemeyen, sitemden anlamayanlar mı alıp başını dağa doğru vurur; fırça yememek için?..
Ya da bir çorabın içi de dışı da aynı çorap mıdır?..

Ayı uyanır, yatağından kalkarken der ki:
“Benim çocuklarım da neden hep uyurken ölüyorlar ve ölürken neden böyle yassılaşıyorlar acaba?..”

Ayılar dağlardaki koca koca ağaçlara benzerler;
..yontulmadıkları sürece!
Hooorş diye devrilip, döne yuvarlana ormanda çekilen ağaca, tomruk… Tomruğun dilimlere ayrılmışına, kalas… Biraz daha incelebilmiş olanlarına ise kereste denir…
E iyi de, salonlardaki başköşelere yerleştirilmiş ve içinde kıymetli eşyaları, gümüşleri, çinileri barındıran çam mobilyaların, acaba ne farkı vardır dağda yuvarlanan tomruklardan;
..yontulmaktan başka, rendelenmekten başka, zımparalanmaktan başka, silinmekten, cilalanmaktan başka?

Hangi mahluk fırça yememiştir, ona sitem edilmemiştir, hiç nasihat dinlememiştir biliyor musunuz?
Dağdaki ayılar!
Hadi bırakalım artık ayıları ve yontulmamış tomrukları da, ciddi bir soru soralım birbirimize: Hiç fırça yememiş, hiç sitem edilmemiş, hiç nasihat dinlememiş olmayı isteyen bulunur mu aranızda?
Ben bunu is-te-mez-dim, hem de gerçekten…
Yaşasın yediğim fırçalar!

Diyor ki şimdi adını bilmediğim bir kardeşim: “Peki, hiç sebepsiz ve haksız yere bana atılan fırçalara ne diyeceksin?”
Onlar da insana sabrı öğretiyor işte…
Sabır olmadan erdem olur mu?
Rüzgârda zorlanmayan, güneşte kavrulmayan meyvenin tadı olur mu?..
 

Stop
Muammer Erkul
20 Temmuz 2006 Perşembe


 

2 yorum

  1. ayılar et dışında hiçbi alt yemezler arkiler

  2. neden sevmedikleri yok lütfen bişeyler yazın ödevim var nolur ya

birsen için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir