Balı mı kesir, balık mı esir?

Şehirler büyür, gelişir, güzelleşir; ama kendi tarih dokusu, kendi çekirdeği üzerinde! Güzellik, erdem, kültür bundadır; köklerine sahip çıkmadadır… Bir şehri yok edip yeni bir şehir kursalar, artık o şehir olmaz; her şehri onarmak ve kendi mazisi üzerine, yine kendi dokusuna uyan bir şehirle sarmaktır güzel olan…

1095-1178 arasında Yeşilırmak bölgesinde Danişmendliler vardı. Anadolu Selçuklularına tâbi idiler. Uzun zaman sonra, 1303 yılında kurulan Karasîoğulları Beyliği’nin merkezi Balıkesir idi. Danişmendoğulları hanedanından olan Karasîler 1345 yılında Osmanlı sultanı Orhan Gazi’nin idaresine girip Türklerin Rumeli yakasına geçmelerinde çok faydalı olmuşlardı. Balıkesir içinde Karasi ismi halen yaşatılmaktadır.

***

Şehrin işgalden kurtuluşu ise 1922 yılındadır.

Yokluk yıllarıdır. Hatıra olarak, uzun ve beyaz bir mermer sütunlu çeşme yapılmıştır. Bugün de kullanılmaktadır. Üzerinde ise “Balıkesir, Kurtuluş Çeşmesi, 6 Eylül” yazmaktadır…

Tarihi saat kulesi ve çeşmeleri olan şehrin en bilinen yerlerinden biri elbette istasyon binasıdır. Duvarında hem Osmanlıca hem de Latin harfleriyle “BALIKESSIR” yazmaktadır.

Balıkesir’de askeri hava üssü de var. Üzerinde “Balıkesir Kaplanları” yazılı bir jet savaş uçağı eski fuar alanının içine, meydana konmuştur…

***

1865’te doğmuş ve 1939’a kadar yaşamış, tarihin en büyük yağlı güreş ustalarından Kurtdereli Mehmet pehlivanın da bir heykeli var Balıkesir’de. Şimdi Bulgaristan sınırlarında kalan Deliorman’ımızda doğmuş olan bu koca usta, küçük yaştayken ailesiyle birlikte Balıkesir’e göç etmiştir. Heykelinin bir yanında “Ben her güreşte, arkamda Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürdüm” yazar. Diğer yanda ise; “Senin bu değerli sözünü Türk sporcularına bir meslek düsturu olarak kaydediyorum. Gazi Mustafa Kemal” yazar…