Her şeyin ayarlı olduğunu Hasan abiden öğrenmiştim;
“Ayarlı Hasan abi”den…
O öyle zamanlarda ve öylesine inanarak mırıldanıyordu ki; “her şeyin ayarlı” olduğunu, tam da işte o ayarlı oluşu fark ediyordu insan.
Hasan abi gönül adamı, hem de binlerce güzel gönül insanından biri.
Her şeyin ayarlı olduğunu Hasan abiden öğrenmiştim…
O, işlerin ayarlı olduğunu söylerken işlerin ayarlı olup olmadığını sorgulamıyordu, işlerin ayarlı oluşunu fark ettiriyordu.
Yani, işler zaten ayarlı;
Farkında olan veya olmayan bizleriz!..
Geçenlerde yolum gene uzaklara düştü. Ayarlı Hasan abi’nin diyarına…
Bu defa baktım ki evinin bahçesine şehrinin otogarı taşınmış; yahut bahçesi şehrin otogarı olan bir eve taşınmış!
Ne nimet;
Yolların başı kim bilir ki, kimlerin elinde!
Biraz dertleştik kaldırımda üç beş dakika. İstişare ettik yani; şöyle mi yapmalı, yoksa böyle mi olmalı, diye…
Ayarlı Hasan abiden bir “anahtar” daha kaptım, boynuma astım… İster misiniz, size de bir “pencere” açmamı?
Dedi ki: İşlerin nasıl olacağı belli de, biz bilmiyoruz!..
…..
Dedi ki;
İşlerin nasıl olacağı belli de, biz bilmiyoruz!..
Bayılıyorum böyle özetlere.
Ama hakikatler de benzer şifrelerde saklı… Hazineleri, mücevher kasalarını açan da; ardı ardına gelen birkaç rakam, harf, değil mi?..
Bu laftan sonra, sanırım, puslu yollar biraz daha aydınlanacak:
Yani, işlerin ne olacağı belli a dostlar;
..biz bilemiyoruz!
…..
NOT: Arkadaşım Ragıp Karadayı Beyin “BKY” yayınları arasında çıkan “AŞKIN EFENDİSİNE” romanı, Konya SELÇUK ÜNİVERSİTESİ, Mustafa Gülcan Bey tarafından İlköğretim Sosyal Bilgiler Eğitimi Bilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak yaptırılmış ve kabul edilmiştir. Tebrik ediyor, devamını diliyorum.
Raporundan kısa bir alıntı:
(Romanda konunun sunumu, kahramanların ve olayların, birbirleri üzerindeki etkileri açık anlaşılır cümlelerle sağlanmıştır. Kişi ve yer tasvirleri okuyucuyu yaşanan mekânların içerisinde hissettirmekte, kişilerin içinde bulundukları ruh hallerinin tasviri ise etkileyicidir. Romanda Osmanlıyı cihan devleti yapan değerler, etkili bir şekilde verilmiştir. Özellikle Türk-İslam kültürünün oluşmasında İslâm’ın yeri ve önemi, hoşgörünün vazgeçilmezliği, adalet ve azmin gerekliliği çok net bir şekilde dile getirilmiştir.)
Stop
Muammer Erkul
21 Ağustos 2008 Perşembe