Benim okuyucum kimdir? [06 Haziran 2008 Cuma]

(Sekiz sene önce şöyle demişiz. Acaba bugün değişen bir şeyler olmuş mu?..)

Benim okuyucum; görünen organlarının haricinde, kendi mevcudiyetini bir kalp ve bir yürekle süslemiş kişidir en başta…
Benim okuyucum “dünleri sadece bir tecrübe” bilip, bugün “yarınlarımız için” yürüyen kişidir.

Benim okuyucum kendisini de beni de “ben” bilmeyip, hepimizi birden “BİZ” bilen kişidir…
Ama bunun yanında “biz”i var kılacak unsurun da, fert fert “benler” olduğunu idrak eden kişidir.

Benim okuyucum aşığın da maşukun da “doğru adresini” bilen kişidir.

Benim okuyucum “kendi köşesi”ni; sabahları “kendisini gördüğü bir ayna” olarak düşünen, ama aynı zamanda da bu aynada “binlerce yüzü daha” görebilen kişidir.

Benim okuyucum hasetlerle, öfkelerle, nefretlerle ötelere gidilemeyeceğini bilen kişidir.
Yani benim okuyucum ufukları kovalayan kişidir ve “her işin başı sevgi”, her başarının öncesininse “çaba” olduğunu hisseden-anlayan kişidir.

Benim okuyucum; millî ve mânevî değerlerini korumaya çalışan kişidir…

Benim okuyucum sabrı bilen, vefayı bilen ve hoşgörüyü bilen kişidir.

Benim okuyucum; kendi dilinin çok güzel bir lisan olduğunu ve eğer kendisinin de ısrarla “kendi dilini” kullanmaya devam ettiği takdirde, bu millet tarafından, yine aynı güzel lisanın, günün birinde bir mücevher gibi keşfedilip kullanılacağını bilen ve o günü özleyen kişidir…

Benim okuyucum hüküm koymayı değil, soru sormayı ve bütün cevapların ise soruların ardında olduğunu bilen kişidir.
Benim okuyucum “annadın mı” değil, “Anlatabildim mi?” diyebilmeyi öğrenen kişidir.

Benim okuyucum “öğrenmenin erdemini” idrak eden kişidir.

Yani işin özeti, benim okuyucum; madde ve manâ olarak kendisinin “bu ülke ve dünya için bir gelecek ve bir insan nümûnesi” olduğunu bilen, hisseden ve tavrını-tutumunu bu uğurda belirleyen ve yine aynı istikamete doğru yürüyen ve de peşi sıra gelmeyi seçenlerin de elinden tutmayı ihmal etmeyen kişidir…

Benim okuyucum; sözün başında dediğimiz gibi, sözünün ve nefesinin sonuna kadar da; görünen organlarının haricinde, kendi mevcudiyetini bir kalp ve bir yürekle süslemeyi seçen…
“…HERŞEYİN BAŞI SEVGİ” diyen kişidir.

Stop
Muammer Erkul
06 Haziran 2008 Cuma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir