“Bir Adam Yaratmak” [28 Eylül 2012 Cuma]


İBB’ne bağlı Kültür AŞ çok isabetli bir iş yapmış, tiyatroya el atmış ve bu önemli sanat dalımıza millî bir kimlik kazandırma çalışmalarına başlamıştı ya. Şimdi size, muhteşem bir örnek anlatacağım.
Geçen cumartesi akşamıydı. Ülkemizin en güzel örneklerinden biri olan Beykoz Belediyesi’nin yaptırdığı tiyatro binasına gittik. Yaz boyu şehirde değildik, aylık programı sorduk. Çıkmamış, ama “Bu akşam oyun var” dediler. Hemen işimizi bitirip saat sekize gelirken salona koştuk. Ve o gerçek bir sanat eseri olan “Bir Adam Yaratmak” oyununa kendimizi bıraktık:
 

Yazdığı “Ölüm Korkusu” oyunuyla ünlenen Hüsrev, kendi içinde hayatı ve ölümü sorgularken ve “Allah’ın hem gaye hem de ulaşılmazlığı” düşünceleriyle bocalarken… Çevresindeyse, dost gibi görünenlerin düşmanlıklarını yaşamaktadır…
Dünya edebiyatında ancak W. Shakespeare’in Hamlet ve A. Çehov’un İvanov’uyla kıyaslanabilen bu eseri için, yazarı Necip Fazıl da: “Bugüne kadar vücuda getirdiğim eserler içinde en bağlı olduğum eser biliyor ve öylece bildirmek istiyorum” demiştir.
Sahne, ışık, ses ve hatta bunlara ilave olarak rüzgâr ve koku bile katılarak hazırlanmış olan bu gerçek şölenin, hem yönetmen ve hem de başrol oyuncusu olan Bora Seçkin ise inanılmaz bir performans sergiliyor ve on iki arkadaşıyla birlikte kendilerini ayakta alkışlatıyorlar.
 

Neden böyle hevesle anlattım? Çünkü yarın akşam sizi bu oyuna davet ediyorum. Cumartesi 19.45’te ben de orada olacağım. Aslında hepimiz belediyemizin davetlisiyiz. Ve hiç kimse para ödemeyecek! Anadoluhisarı Migros yanındaki (Beykoz, Ahmet Mithat Efendi) Kültür Merkezi’nin otoparkı da ücretsiz. Lütfen kaçırmayın!
“-Ben gerçek bir sanat eseri seyrettim hem de bu, bizim eserimizdi” demek isteyen arkadaşlar, işte bu koltuklar sizin için ayrılmış durumda… Yarın akşam saat 20.00’den önce o salonu dolduracağız ve milli kültürümüze sahip çıkan belediyemiz de sizlerle gurur duyacak!

…..
Not: 2012 Babıali Şenlikleri ise (bugün Gülhane Parkı’nda) başlıyor. Saat 17’den itibaren Türkiye Gazetesi standındayız.

Stop
Muammer Erkul
muammer.erkul@tg.com.tr
28 Eylül 2012 Cuma

6 yorum

  1. Çok güzel bir yazı…
    Vaktim olsaydı o tiyatroda sizlerle birlikte olmak isterdim canım kardeşim.
    Hayırlara vesile olması dileklerimle…

    RAGIP

  2. Ben geçen hafta Cumartesi günü aynı saatte bu oyunu izlemiştim. Oyun başlarken salonda 15 kişi kadar vardık. Oyun esnasında on kişi daha geldi. Oyunda toplam yirmibeş kişi ancak vardı ve bunların da 4-5’i çocuktu!
    Umarım benim de salona gelip tekrar oyunu izlememde sakınca yoktur.
    Merak ediyorum bu gösterimde salonda kaç kişi olacak?..

    ZEYNEP

  3. Keşke ben de orada olabilseydim.
    Salon dolup taşsaydı ve merdivenlere oturup izleyen olsaydım…

    Ayşe

  4. Keşke bu imkanlar Ankara’da olabilseydi.

    NECLA ATİLA

  5. Bu tür sanatlara karşı önyargılıyız. En baştaki olumsuz örnekler yüzünden böyle olmuş galiba ve sonra geçmek bilmemiş! Bu yüzden de uzak durmuş, meydanı aynı örneklere terk etmişiz. İyi mi etmişiz? Etmemişiz. Etrafımızda, bu işleri hakkıyla yapabilecekken bambaşka işlere yönelmiş kaç isim var kimbilir.

    Hicran

  6. “Ve hiç kimse para ödemeyecek!” demişsin ya abi, zaten ödeyecek olsak gelmezdik diyeceğim olmayacak! Milletin parası kıymetli. Yastığın altı dururkeen… Gösteriş, şöhret için yaptıkları luzumsuz yardımlar dururkeen… Para verilir mi öyle yerlere!

    Kamil

Ragıp Karadayı için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir