Bir bebeğimiz oldu!.. [04 Temmuz 2003 Cuma]

Müjde!.. Yeni bir bebeğimiz geldi dünyaya…
Ilık pembe olduğu için, aynen öyle koyduk adını:
ILIKPEMBE!.. 

Yeni bir bebeğimiz geldi dünyaya…
Biliyor musun; tıpkı sana benziyormuş, ve tıpkı bana!..
Kucaklamadım henüz…
Ellerimin arasına alıp, şööyle bakamadım suratına…
Ama, biliyorum ki;
Bu bebek sen kokuyor benden fazla! 

Hani, hatırlar mısın;
Babaanneler, anneanneler, dedeler, teyzeler, halalar, dayılar, amcalar ve bütün hısım akrabalar ne yaptıklarında seni sevdikleri o an sanki okunur gibi olur hallerinden?..
Ya da şöyle sorayım:
Senden uzakta, çantasından senin resmini çıkartarak, gözleriyle senin yüzünü okşayarak, diliyle adını tekrarlayarak ve hatta masaya kendi yüreğinden avuç avuç “sen” dökerek seni anlatan, yanındakilere seni hatırlatan sevdiklerin, seni gerçekten seviyorlar mıdır?..
Bu soru cevap bile istemez!.. 

Biliyor musun;
Benim bile henüz kucaklayamadığım bir bebeğimiz geldi dünyaya…
Adını “Ilıkpembe” koyduk… 

Biliyor musun, söylediler bana;
Tıpkı sana benziyormuş,
Ve tıpkı bana!..
Üstelik, sen kokuyormuş benden fazla!.. 

Evet, dostlar; “SEN İSTANBUL OLSAYDIN” isimli kitabımızın kardeşi “ILIKPEMBE” katıldı aramıza, bugün. Dua edin olur mu; “iyi bir çocuk” olsun. Ve tutun elinden, ona yol gösterin… Dedeleri nineleri, teyzeleri dayıları, halaları amcaları, abileri ablaları olarak bırakmayın elini, olur değil mi?..

…..
Ilıkpembe’mizi;
Sen İstanbul olsaydın’ı bulduğunuz yerlerden, Nesil yayınlarıyla çalışan bütün satış noktalarından, bütün N&T’lerden temin edebilirsiniz…
Ayrıca www.nesil.com.tr adresini kullanabilir, veya 0212. 551 3225 numaralı telefondan yardım alabilirsiniz…
Hepimiz için hayırlı olsun!..
…..
Evlere şenlik bir not:
Ilıkpembe kitabımızın ismi bitişik, yani tek kelime olarak yazılır ve Ilıkpembe; “ılıkpemPe” olarak değil; “ılıkpemBe” olarak okunur!..

Stop
Muammer Erkul
04 Temmuz 2003 Cuma

1 Yorum

  1. Dün gece kavuştum imzalı Ilıkpembe kitabıma 🙂
    Kardeşim geldi Kocaeli’nden.
    Arkadaşına almasını söylediğini söylemişti… Stantda bütün kitapların bolca bulunacağını sanıyordum.
    Sadece bir adet Ilıkpembe ve bir adet (galiba) Aşk-ı Mevlânâ varmış. Ilıkpembe’yi benim için, Aşk-ı Mevlânâ’yı kendi için almış artık arkadaşı. “Kısmet” bu olsa gerek, bende olmayıp almak istediğim kitap Ilıkpembe’ydi…
    Gece okudum biraz, “Sürpriz!” diye başlayan imzanızdan başlayıp.
    Muhtar Çakmağı’nın sayfasında bir tane saç teli bulunca çok şaşırdım. Sekiz-dokuz santim uzunluğunda. Çok siyah değil… Size mi ait acaba diye düşündüm. Kitabın içini falan açtınız mı hiç, hatırlıyor musunuz acaba?

    İmza için ayrıca çok teşekkür ederim Muammer abiciğim.
    Sevgilerle…

    FATMA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir