Bir ceylân vurulur otlarken, bir başına…
Bir ceylân vurulur;
Acır içi!..
Acı, içinde büyürken kendinden fazla, bilemez yapacağını!..
Bir ceylân, vurulur; gözünden!..
Kurşun, gönlüne girer!..
Haykırır,,, ve dizler,,, ve bir “yüreğe” dönüşüp çökerken, koyar başını bir çiçeğin dizine!..
Bir ceylân vurulur; otlarken, bir başına. Acır içi…
Acııır, içim!
Ardından;
Bir kum tanesi düşer içime…
İçimde ne varsa sarılır etrafına…
Sonra kelimeler dökülür içimden;
İnci inci, dizilir içim; boynuna!..
Bir kum tanesi gibi acırsın içimde. Ha böbreğimde taaş, ha kalbimde sen!..
Gözü bağlı bir koç gibi, boynum hep bıçağının ağzında, ve dilimde sen!..
Ve sen; bir kum tanesi gibi düşersin içime.
Sedefe benzer nem varsa, sarılır sana…
Ardından, ardında acı çizgiler bırakan kelimeler dökerim…
Dizilir içim;
İnci inci, boynuna!..
Bir ceylân vurulur, zamânın orta yerinde…
Bir ceylân vurulur otlarken, bir başına…
Bir ceylân vurulurken gözünden, yaralanır yüreği!
…yaralanır yüreğim…
Bir ceylân, vurulup düşer bir çiçeğin dizine…
Acır içim;
Her inci gördüğümde!..
……………….
(AŞK BELKİ, Murat Başaran’ın yazabileceği en kötü roman…
Onun diğer yazılarını sevenler için değişik ve doyurucu bir sofra olsa da, şu an piyasadaki romanların % 80’ini (henüz yazılmadan) sollamış olsa da; Murat Başaran için bu roman, sadece bir ıkınıştan ibaret!.. Yine de; “yapabileceklerini bitirmeden ölürsen seni öldürürüm” demek için birini arıyorsanız, ‘Aşk Belki’nin yazarına bakın!.. Çünkü, kimin elinin kimin neresinde olduğu belli, üstelik hem de okunacak evsafta bir aşk romanı bulmak kolay iş değil?..)
Stop
Muammer Erkul
03 Nisan 2003 Perşembe