Bir kişi daha!.. [30 Ağustos 2009 Pazar]

Sırtına savrulan yeleleri arasından ufka baktığım atımla, uzaklara doğru uçmak… Ve yine aynı atımla kanlarımız karışmış ve soluklarımız dolaşmış ve bakışlarımız sarmaşmış olarak, Cennete doğru uçmak…
En büyük hayallerimden biriydi!
Büyüdüm. Gerçekleri gördüm. Atım, acısı hâlâ içimde sızlayan o can yoldaşım ise hayallerimin arasından çıkamadı!
Farkına vardım ki sonra; her harf bir ok imiş meğer ve her yazı bir mızrak ve her kitap bir süvari birliği… Uyanınca gördüm ki; masum milletlerin önünde duran zalim kralları, cahil derebeyleri aşmak ancak zamana uygun çalışmakla mümkün. Öğrendim ki; cengin adına “hizmet” deniyor!

Kime sorsan “Beni de gazeteye abone yazdır” diyor.
Evliyanın himmeti! İsmi yetiyor Bişr-i Hafi hazretlerinin, Hazret-i Rabia’nın, Eshab-ı Kehf’in, ne bereket… Fakat önce bunu yapmaya niyetlenmek lazım!
“Kampanyamız var, size de Türkiye Gazetesi gelmesini istersiniz, değil mi?” Bunu sormadan anlayamayız ki kimin abone olmak istediğini. Öyle değil mi?
İster misiniz abone kampanyasına destek olanların isimlerini bu yazının altında (sitemizde) yayınlayalım. Sadece Hasan abinin rekorunu aşmak değil hedef. Kendimize yeniden “Hadi, bir kişi daha“ diyebilmemiz lazım!
Bende matematik dümdüz çalışır:
Bin kişi bir ay sonunda sadece birer kişiyi kendimize dahil etsek; onikinci ayın sonunda toplam dört milyon yüz bin kişi oluruz! İşte en basit motivasyon hesabı…

Gözlerimi kapatıyorum: Atım hâlâ nefes nefese, sırtından buhar tütüyor. Kulaklarını dikmiş bana bakarken kocaman gözlerinde kendimi görüyorum. Gönlüme serin rüzgârlar doluyor. Yüzünü sevgiyle öperken kadifemsi burnu hareketli, dudakları kıpırtılı ve sanki “Hadi bin sırtıma, ufuklar bizi bekliyor” diyor!
Gazete, bütün hizmetlerin başıdır!
Gazetemize abone kaydını 454 3 454’ten de yazdırabilirsiniz.

Stop
Muammer Erkul
30 Ağustos 2009 Pazar

7 yorum

  1. Her zaman birlikteyiz.
    Her zaman desteğiz birbrimize…
    Hem burada, hem öte tarafta inşallah:-)

    Teşekkürler bu güzel yazıya.

    AYŞE, ESKİŞEHİR

  2. Abi doğru söylüyorsun, ne güzel işte…

    ÜNSAL CENAY

  3. Abi Allahü teala razı olsun dualarınızı istirham ederiz.

    MEHMET ÇELEBİ

  4. Biz ve bizim gibi niceleri, ne destekler verdik yıllarca Türkiye Gazetesine. Görmüştük içindeki ruhu ama zamanla ne olduğunu, nasıl değiştiğini gördük ve yaşadık acıyla. Kalbimiz buruldu bıraktık usulca gazetemizi, eski güzelliğinin anısı kalsın diye aklımızda. O günlerden yadigar tertemiz değişmeyen duygu siz varsınız ya yeter bize, yeniden kanmaya korkar yüreğimiz. Yine de inandığınız yolda yürüyünüz tabii ki Saygılar…

    PINAR AYŞE

  5. Bu gazeteyi almak ve almaya devam etmek de “nasip” diye düşünüyorum…
    Gazetemizin “rûhu” yerinde duruyor, kaybettik sananların yeniden bulabilmesi duasıyla…

    Çok güzel bir düşünce ve matematik hesabı, imkan ölçüsünde biz de katılacağız ve hiç değilse sayımızca kişiye ulaşacağız inşallah…

    H…

  6. Author

    Haklısınız…
    Ben de sizin samimiyetinizi gördüğüm için önemli bir sır vereyim:

    Sizin kalbinizin burulduğundan çok daha çok buruk benim de içim, çok daha acımış, çok daha üzülmüş…
    Ama şu KESTANE örneğini unutma hiç:
    Harni, önce dikenleri soyulup atılır…
    Sonra odun kısmı da sökülüp atılır…
    Geriye bembeyaz kestanenin kendisi kalır. Ve ondan yapılır kestane tatlısı :-)))
    Gazetemiz işte öyle bir zamanda şimdi, şükürler olsun…

    Hatırımız geçerse eğer; dikenlerinden ve odunlarından sıyrılmış kestane tatlısının tadına bakmanızı tavsiye ederiz…
    Sevgiler selamlar

    M:-)

  7. Gazeteden çok öte…
    “Haber her yerde var” ve bunu dahi tırnak içinde yazıyorum, ama nakli esas alan her gün kulluk vazifemizi bize hatırlatan bir “orta sayfa” hangi gazetede var?
    Bu ruh, bu samimiyet çok ayrı…
    Her zaman her yerde 😉

    T.K.

Anonim için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir