Bir kişi ne demektir [16 Nisan 2009 Perşembe]

Belki “her şey” değil, ama bir kişi “çok şey” demektir!
Bir kişi önce kendisinin önüne düşer, kendini bir yerlere doğru çeker ve bunda da ısrar ederse; onu takip edenler de çıkar ve düşerler peşine…
Amaç; birilerinin önünde yürümek, değil elbette. Çünkü kibirle kalkan burunlar kırılır, toprağa karışır! Hedef; önce kendini selamete çıkarmaktır, seninle gelmeyi seçenlerle birlikte…
En azından bu yolda ömrü bitirmektir; karınca misali… “Nereye gidiyorsun” diye sorulan karınca; “Kâbe’ye” demiş. “Bu adımlarla mı” deyip gülmüşler; “varamazsın” demişler… Cevabı muhteşem olmuş karıncanın: “Varamazsam bile, yolunda ölemem, değil ya!”

Şöyle yazmış bir okuyucumuz: “Öyle duruma getirildik ki; Osmanlı torunları olduğumuzdan utanç duyuyoruz! Bizi bu hale getiren de yine kendimiz… İzlediğim belgeseldeki (Ne zaman ki Osmanlı’nın eli dünya üzerinden çekildi; o günden beri o topraklarda savaş hiç bitmedi!) ifadesini unutamıyorum. Bugünse hâlâ ne derslerde, ne basın yayın organlarında Osmanlı ile ilgili iyi hiç bir şey yok. Hep bir kasıt, karalama gayreti!..”
Dedim ki: “Hiçbir yok” derken, bir şeyi unutuyorsun… Unuttuğun şey; sen’sin, kendinsin… Sen varsan her şey var demektir! Böyle düşünmek lazım…
Bir kişi az şey mi? Bir kişi; bir ömür boyu düşünecek bir beyin… Bir ömür boyu konuşacak bir dil… Bir ömür boyu yazacak bir el… Bir ömür boyu iz bırakacak adımlar demektir…

Birken; binlerce olan isimleri getir hatırına, çoktur… Sonra da bir kişinin daha ismini hatırla: Kendi ismini! Bir sevdan varsa ve “varım” dediğin sürece, bir kişi kalmazsın! Bir kişiydin, iki olduk ve kim bilir kaç kişi olacağız? İşte bu yazı; anlattıklarımızın en canlı ispatıdır!
Özet: Bir kişi; her şey değil, ama çok şey demektir!

Stop
Muammer Erkul
16 Nisan 2009 Perşembe

4 yorum

  1. İnşallah bir iken, çok kişiye seslenebilenlerden, sahip olduğumuz ehli sünnet itikadını yayabilenlerden, paylaşabilenlerden ve önemini kavrayıp, kavratabilenlerden oluruz.. Aslında önemli olan burada birer yolcu olduğumuzun farkına varabilmek, dünyayı sahiplenmemek, hep vermek ve bunların hepsini Allahü tealanın rızası için yapabilmek. Nasip olur inşallah..

    BETÜL ÖZGE HARMAN

  2. Abi çok müthiş olmuş teşekkür ederim Allah (Celle Celalüh) Razı olsun.
    Kalemine kuvvet ömrüne bereket versin.
    Saygılarımla…

    ABDULLAH ÇALIŞKAN

  3. Etkileyici bir yazı olmuş yüreğinize sağlık. 🙂

    SEVİL

  4. “Hiçbir yok” derken birşeyi unutuyorsun… Unuttuğun “şey” sen’sin…
    Bana sayfalar dolusu kişinin işgal ettiği yer dışında, başka bir şekilde de varolduğunu, amaç var ki dünyaya gönderildğini anlatmaya çalışsalar şu iki cümleden anladığımı anlayamam belkide…

    İnanılmaz güzel bir anlatım…
    Öyle ki şimdi sizden izin istiyorum aslında kullanmak için, konuşmalarımda, yazılarımda veya tartısmalarımda.

    Senden öğrendiğim öğreneceklerimin habercisi diye düşünürken mutlu oluyorum Muammer Erkul…
    Sen yürüyorsun, ben peşindeyim…

    Seni seviyorum…
    🙂

    MERYEM- YALOVA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir