Bu yazıyı okuduktan sonra birileri bir şeyler anlayacak;
..ama bazıları çok şey anlamayacak…
Çünkü ben de hiç bir şey anlamamıştım önceleri. Biraz anlamaya başlayınca “yazayım” dedim;
..okuduktan sonra “daha çok şeyler” anlamayı umarak!..
Altı beyaz ve sırtının tüyleri tekir renkli o tırnağı sivri kedi, sonunda fırsatını bulmuş… Beklediği kapıdan içeri dalmış… Dışarıda ötüşen hemcinsleriyle muhabbet kurmaya çalışan kuşa da; kafesi sehpanın üstündeyken rastlamış… Kaşla göz arasında devirince altı çıkan kafesten uçan kuş perdeye konmuş… Ama gözü dönmüş olan hayvan perdeye sıçrayıp kuşu yakalamış ve ortalıktan savuşmuş…
…..
..olmalı ki; odanın ortasında iki parçaya ayrılmış kafes, suyu yere dökülmüş suluk, içindeki yemler ve yem kabukları halının ortasına saçılmış iki yem kabı duruyordu!
Kuş yoktu…
Tül perdenin, bir adam boyu yüksekliğinde ise; yukarıdan aşağı doğru sanki jiletle kesilmiş gibi iki tane (kesik, yırtık) yeni iz vardı ki, tabii ki bunlar tırnaklarının eseriydi…
Kedi de yoktu kuş gibi…
Ölen kuşa, aynı zamanda yırtılan perdeye, aynı zamanda dağılan salona içi yanan ninem feryat ediyor, hem içinden hem dışından kediye sövüp sayıyordu…
Günlerce terlik veya süpürge elinde dolaştı, gördüğü her yerde fırlattı hayvana doğru… Öfkesi geçinceye kadar günlerce yiyecek koymadı önüne, kapıya yaklaştırmadı, sundurmanın altına bile sokmadı…
Kuşun ve kedinin aynı anda ortadan kaybolduğu o gün…
Herkes ah vah ederken…
Odasından çıkıp, üç basamaklı setin üstünde duran dedem; yerleri temizlemek için elinde süpürge ile dışarıdan içeri giren ablamla göz göze geldi… Ablam bir an durarak, sadece;
-Kuş!.. Dedi…
-Ömrü bitmiş, diye cevapladı dedem, sükunetle.
-Ama kedi yemiş…
-Onun rızkıymış!
…..
Belki de herkes dövünüp yakındığı için, dedemin bu haline şaşıran ablam, gülümseyerek;
-Bu kadar mı, deyince de;
-Daha ne olsun ki, dedi dedem ve dönüp gitti…
…..
Dedem dönüp gitmişti o gün, ama siz buradasınız; ne güzel…
İnanın, bir gün beni herkes anlayacak…
İnanın, bir gün ben bile kendi yazdıklarımı anlayacağım!
Stop
Muammer Erkul
30 Eylül 2005 Cuma