Bir Leylâ… İki Mecnun [02 Ocak 2005 Pazar]

Bir varmıış, bir yokmuş…
Zamanın derininde Leyla’ya aşık iki tane Mecnun varmış.
Kim sorsa, her ikisi de;
-Gerçek Mecnun elbette benim, dermiş…

Bu iddialı konuşmalar, sonunda sultanın kulağına kadar gitmiş. Hayret ve merak ile;
-Tutup getirin ikisini de, demiş…
İmtihan edelim de, gerçek Mecnun kimmiş, bilelim…
…..
Askerler dağılmışlar her bir yana, köşe bucak araştırmışlar ve bulup her iki Mecnun’u da saraya getirmişler.

Sultan önce, en görünür yere, ızbandut gibi cellatları dizmiş.
-Çağırın şimdi Mecnun’lardan birisini, deyince ilkini salona almışlar…
-Mecnun sen misin?..
-Evet Sultanım, ben Mecnun’um…
-O halde uzatacaksın kolunun birini ve Leylâ için feda edeceksin…
Mecnun, hiç tereddüt etmeden;
-Feda olsun Leyla’nın aşkına bir kolum, demiş…

Sultan onu perdenin arkasına aldırdıktan sonra ikinci Mecnun’u çağırtmış. Aynı sözleri tekrarlayarak;
-Öyleyse kolunun birini Leylâ’nın aşkı için feda edeceksin, demiş!..

İkinci Mecnun önce, fedası istenen koluna uzuuun uzun bakmış, bakmış…
Sonra da sultana dönmüş. Gözlerinde yaşlar parlıyormuş…
-Kesmeyin Sultanım, diye yalvarmaya başlamış…
Yazıktır…
Kıyamam…
Ne olur, kesmeyin Leyla’mın kolunu!..

Leyla ve Mecnun hikayelerine bayılıyorum…
Çünkü bize;
“Sevmenin derinliği olduğunu” gösteriyor!
Yeni senenin ilk yazısında da bu incelik olsun istedim.
Dilerim ki kalbinize kadar ulaşsın sevginiz; teninizde, dilinizde kalmasın…

Stop
Muammer Erkul
02 Ocak 2005 Pazar

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir