Birini seviyorsan…
Eğer birini seviyorsan O’nu serbest bırak…Dönerse senindir;
Dönmezse zaten hiç senin olmamıştır…
…..
Bildiğimiz duyduğumuz bu kadardı sadece. Meğer daha neler de varmış. Siz de bilmek ister misiniz?..
İyi, okuyun o zaman bakalım “birini seviyorsan onu serbest bırak…” diyen değişik kişilik ve meslekteki insanların felsefelerini…
(YENİ VERSİYONLAR:)
Pesimist (Karamsar):
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Dönerse senindir;
Beklediğin üzere dönmezse
Zaten hiç senin olmamıştır.
Optimist (İyimser)
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Üzülme, dönecektir!..
Suspicious (Şüpheci)
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Dönerse bu işte bi bit yeniği var demektir..
Impatient (Aldırmaz)
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Bi müddet bekle.
Dönmezse unut gitsin..
Playful (Muzip )
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Dönerse bi daha serbest bırak.
Gene dönerse gene bırak.
Greenpeace (Yeşilci)
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Aslına bakarsan tüm canlılar hür olmalıdır..
Biologist (Biyolog)
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak ki
Evrimini tamamlaması mümkün olsun..
Statisticians (İstatistikçi)
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Seviyorsa dönme ihtimali çok yüksektir..
Sevmiyorsa ilişkiniz zaten muhtemel değildir..
Schwarzenegger’s fans
(Arnold hayranları)
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
SHE’LL BE BACK!
Over possessive person (Aşırı sahiplenici tip)
Eğer birini seviyorsan
O’nu kesinlikle serbest bırakma…
Psychologist (Psikolog)
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Dönerse kendine güveniyor demektir..
Dönmezse süperegosu baskın demektir..
Gitmiyorsa manyak demektir..
Bencil
Eğer birini seviyorsan
Kendini serbest bırak..
Niye diye sorarsa
“Seni hiç alakadar etmez” de!
Finance expert (Mali eksper)
Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Dönerse borç almaya devam edebilirsin
Dönmezse ara ve borçlarının üstüne yattığını söyle..
Muammer Erkul (Stop Köşesi’nin yazarı)
Eğer bu köşeyi okuyanları seviyorsan Onları bugünden itibaren serbest bırak…
Çünkü bu yazıdan sonra ortalarda zaten kimse kalmadı
Yarından itibaren de kendin yaz kendin oku!..
Sen (Bu köşenin zavallı okuyucusu)
Eğer Muammer’i seviyorsan
Onu birazcık serbest bırak…
Şekilde görüldüğü üzere, bilgisayarın başında biraz fazla oturduğunu düşünmeye başlamış anlaşılan.
Otobüs duraklarında bilet,
Vapur iskelelerinde jeton satmaya başlasın
Ve anlasın Hanya’yı Konya’yı!
——————————————————–
hikayeCİK
Bahşiş
Paranın para olduğu zamanlardı.
On yaşlarında bir çocuk pastaneye girdi. Aceleyle yanına gelen garson kıza çocuk sordu:
“Çukulatalı pasta kaç para?..”
“50 bin lira.”
Çocuk cebinden çıkardığı bozuklukları saydı. Bir daha sordu:
“Peki dondurma ne kadar?..”
“35 bin” dedi garson kız sabırsızlıkla…
…..
Dükkanda yığınla müşteri vardı ve kız hepsine tek başına koşuşturuyordu. Bu çocukla daha ne kadar vakit geçirebilirdi ki…
Çocuk parasını bir daha saydıktan sonra;
“Bir dondurma alabilir miyim lütfen?” dedi.
Kız dondurmayı getirdi. Fişi tabağın kenarına bırakıp öteki masaya koştu.
…..
Çocuk dondurmasını bitirdi. Fişi kasaya ödedi…
Garson kız masayı temizlemek üzere geldiğinde, inanamadı!..
Gözleri doldu birden, masayı neredeyse akan yaşlar temizleyecekti…
Çünkü boş dondurma tabağının yanında çocuğun bahşiş olarak bıraktığı 15 bin lira duruyordu!..
Stoplayanlar
Muhammed Fatih Sevik, Büşra Kızıler, Şükriye Ünal, Derya Gül, Gamze Poyraz, Erdal Sevik, Hicran Kızıler, Fatma Yiğit, İpek, Barbaros Altıoğlu, Fahrettin Özyurt
Ufukta bekleyen birileri
Aktın içime su gibi, sevda gibi; taşıyamadım, dökerim diye korkumdan…
Sardın tüm benliğimi bir sarmaşık gibi, dokunamadım koparırım diye korkumdan…
Ellerin yabancı ellerime, saçların yabancı hislerime.
Ve hâlâ bilmiyorum gözlerin ne renk, dayanamam diye bakamadım korkumdan.
Gülemedim doyasıya, seyrederken deniz masmavi gökyüzüyle birleşir mi diye düşünürken, maviyi küstürürüm diye korkumdan…
Her gelişinde gidişini düşünmekten sessizliğe gömülürdüm ve hep susardım ki konuşursam incitirim diye korkumdan.
Bunları sana hiç söyleyemedim ki, yine söyleyemem konuşursam, gözyaşlarım beni boğacak diye korkumdan…
Doğuş Bektaş
Stop
Muammer Erkul
11 Mart 2000 Cumartesi
Karanfil (Stop Köşesinin Okuyucusu)
Yazarını seviyorsan onu serbest bırak.
Bolu, Yedigöller, Safranbolu… Gezsin tozsun… Bu arada da dönüş yolunu unutsun!
Kendisi “Seyyâh-ı Fakîr” olsun, okuyucunun gözü yollarda kalsın…
(Yazarımızın engin hoşgörüsüne sığınaraktan 😉
KARANFİL
Aktın içime su gibi, sevda gibi; taşıyamadım, dökerim diye korkumdan…
Sardın tüm benliğimi bir sarmaşık gibi, dokunamadım koparırım diye korkumdan…
Ellerin yabancı ellerime, saçların yabancı hislerime.
Ve hâlâ bilmiyorum gözlerin ne renk, dayanamam diye bakamadım korkumdan.
Gülemedim doyasıya, seyrederken deniz masmavi gökyüzüyle birleşir mi diye düşünürken, maviyi küstürürüm diye korkumdan…
Her gelişinde gidişini düşünmekten sessizliğe gömülürdüm ve hep susardım ki konuşursam incitirim diye korkumdan.
Bunları sana hiç söyleyemedim ki, yine söyleyemem konuşursam, gözyaşlarım beni boğacak diye korkumdan…
Çok güzel yazılmış, hatta süper ve mükemmel yazılmış…
Elinize yüreğinize sağlık…
Keşke bu yazılanları hepimiz anlayabilsek…
EMİNE
Muammer abi selamlar, çoook uzun zaman olmuş, yazılan şiirin orada olduğunu gördüm çok duygulandım, 2000 senesinde yazmışım ve senden başka yerde de arşivlememişim, burada tekrar bulmak çok güzeldi:) Ufukta bekleyenler kavuştular çoktan, ama kavuşmak beklemekden daha güzel olmayabiliyor…
Selamlar…
Doğuş Bektaş