Bizim Peygamberimizin yolu aşk yoludur.
Biz aşk çocuklarıyız. Aşk bizim anamızdır.
(Hazret-i Mevlâna)
………
Bir insanı, zorla veya kandırarak; hayatî bir tehlikenin kıyısına götürmek… Uyuşturulmuş veya uzun telkinlerle beyni yıkanmış o zavallıyı, oracıkta boşluğa itmek, kurşunlamak, asmak ve daha bilmem hangi yollarla öldürmek edebe sığar mı?
Peki edebe sığmayan böyle bir iş edebiyata sığar mı?..
Ben, hiçbir edebî yazıda, hiçbir surette “intihar” kelimesinin “malzeme” olarak kullanılmasına razı değilim. Çünkü “olabilirlik” fikrini zerk ediyor körpe damarlara, ve ahmak ıslatan yağmuru gibi sezilmez bir kezzapla yıkıyor cemiyetin dimağını da haberi olmuyor kimselerin!..
Bu konuda af-hoşgörü yok!..
İçinde eğer “intihar” kelimesi geçmişse bir cümlenin; o cümle ya bu fikrin yosma sakızı gibi kullanılmasına muhalefet ediyor olacaktı, veya hiç yazılmayacaktı!..
Bu konuda görmezden gelmek de yok. Çünkü bunu yazan kişi, düşünmüştü… Düşündüğünü yazan kişiyse, elbette “okunsun” diye yazmış, yayınlamıştı!..
Düşünmek suç ve günah değil idi haliyle, ama bir zararlı düşünceyi uygulamak veya bir zararlı fikri neşredip yaymak; elbette suçtur ve günahtır!.. Örnek; satanizm fikrinin mimarları sizce de mes’ul değil midir, vahşet zincirinin her halkasından?..
Bir insanı uyuşturup, beynini yıkayıp, kandırıp bir yere götürmek ve burada hayatını bitirmek edebe sığar mı? Peki edebe sığmayan fiil edebiyata sığar mı?..
Ha bir başkası olsun öldürülmesi düşünülen insan, veya kişinin kendi… Ha cinayet olsun bu işin adı, veya intihar!..
Hazret-i Mevlanâ’nın dediği gibi: “Biz aşk çocuklarıyız…” Cinayet işi bize, ve bunu ballandırarak yazmak kalemimize yakışır mı?..
Şu an elimde, çok kolay okunan (az önce bitirdiğim) bir kitap var; “Biz Aşkın çocuklarıyız” adını taşıyor. Özcan Ünlü imzalı… (Akis Kitap: 212.2436182 www.akiskitap.com
Stop
Muammer Erkul
14 Ocak 2005 Cuma