Üç çeşit insan var yeryüzünde;
Yüzme bilenler…
Yüzme bilmeyeler…
Ve suda boğulanlar!
Yüzmeyi bilenler, yüzme bilmeyenlerin binde biridir… Boğulanlarsa, bu binde birin binde biri…
Ama biliyor musunuz, çoğu zaman ne oluyor?..
Boğulmuş olanların toplam sayısının, bin katının bin katı olan bu yüzme bilmeyenler; ne zaman küçük bir gölle veya koca bir denizle karşılaşsalar… Sanır ki çoğu; işte şimdi kendi sırası geldi, yani boğulup ölme vakti!..
Şöyle derler: “Ben, işte o bahsedilen boğulacaklar oranın içindeyim… Neden ben olmayayım ki?..”
Bir ince-ilginç nokta da şu: Sudan korktuğu için kaçıp yüzme öğrenmemiş olanların boğulma sayısı, yüzme bilen veya bildiğini sananların boğulma sayısından ne kadar az!..
Bozkırdaki buğday tarlasında çalışırken boğulmuş kaç kişinin kaydını tutmuş tarih?.. Çünkü bu insanların çoğu yüzme bilmez ama yüzmeyi bilmediklerini bilir… Çünkü bu insanlar boylarını aşan suların yakınına vardıklarında azami dikkat eder, ve tedbirlerini alırlar… Çünkü bu insanlar başlarına bir hal geldiğinde feryadı basar, kendilerine yardıma koşanlara da ellerinden geldiği kadar yardımcı olurlar; onları da suya batırıp kendileriyle beraber boğmazlar!.. Çünkü bu insanlar başlarına gelenden ders alır, aynı veya benzer bir şeyi kolay kolay bir daha yaşamazlar…
Gelelim tekrar denizin-suyun (yani, hayatın boyunca karşılaştığın-karşılaşacağın problemlerin) yanına:
Yardım istediğin müddetçe insanlar sana yardım edecek…
Yüzmeyi öğretecek veya kendi bildikleri kadar öğretmeye çalışacaklar..
Ama; “SEN” yüzeceksin!
Hiç kimse senin yerine yüzemeyecek!..
Bu durum, işte aynen, kendi önümüzdeki veya içimizdeki “aşılmaz” olduğunu sandığımız sulara, denizlere, engellere, sıkıntılara benziyor…
Aşabilirsin elbette, geçebilirsin, yüzebilirsin…
Ama;
Denersen!..
…..
Kimse senin adına yüzmez, yüzemez, yüzmeyecek, ve zaten yüzmemeli… İyi ki; yüzmesi gerekenler kendileri öğrenecek bunu, ve de öğrenmeli…
Üç çeşit insan var, dedik ya yeryüzünde; yüzme bilenler, yüzme bilmeyeler, ve boğulanlar!..
Yanlıştı bu!.. Üç değil, iki çeşit insan var: Yüzme bilenler ve yüzme bilmeyenler… Bir de boğulacağım korkusu!..
Tavsiye mi istiyorsun?
Öğrenirken biraz su yutmak, azıcık batıp çıkmak normaldir, devam et!..
Su değil çoğu zaman boğan insanı, kendisi!.. Eyvah, boğuluyorum paniği… Şimdi boğulacağım korkusu!
Tavsiye mi istiyorsun?
Dünya sıkıntı yeri, problem ülkesi, dert tarlasıdır;
Sen kendini suyun üstünde, ve suyu kendi dışında tutmaya devam et!..
Stop
Muammer Erkul
25 Şubat 2005 Cuma