Büyük Kartal [12 Eylül 2004 Pazar]

Fatih’in yaptırdığı 208 camide ve imparatorluğun diğer bütün camilerinde dualar ediliyordu. Çünkü: "Sırrımı sakalımın tek teli öğrense, bütününü kökünden kazırdım" diyen Fatih Sultan Mehmed Hân; dünyanın üç kıt’asındaki bütün düşmanların "kendilerinin üstüne" bildiği bir sefere çıkıyordu!..
Donanma çoktan yelken açmış, Adalar Denizi(Ege)’nde ferman bekliyor, sanki yerlerin taşıyamadığı Osmanlı ordusu hareket emri için sabırsızlanıyordu…

Cihanın bu en büyük imparatoru ve maiyeti 25 Nisan 1481 günü Topkapı Sarayı’ndan ayrılıp saltanat kayıklarıyla Boğazı geçtiler. Her yaştaki Üsküdar ahalisi; yüce Peygamberimizin methine layık olmuş hükümdarlarını bir kerecik daha görmek için yollardaydı. Pek gülmeyen yüce Fatih, duygulandı, hepsine tebessüm etti, dua etti, ve veda etti. Sonra da ordugaha yetişti.
"SULTAN ÇAYIRI" Kartal Maltepe’si ile Gebze arasındadır. Ordu burada toplanmıştı. Yeni Çağı açan Sultan Fâtih’in girdiği otağının önüne harp tuğları dikilmişti. Büyük mehter harp kösünü dövüyor, cenk havaları ortalığı inletiyordu…

Fakat, dünyanın gördüğü bu en büyük Fâtih, burada, cihat yolunda iken hastalandı. Şiddetli sancılar içindeydi. Halbuki daha önce geçirdiği veya şikayetçi olduğu hiçbir hastalığı yoktu. 3 Mayıs 1481 Perşembe günü, ikindi ezanları okunuyordu. Dudaklarında Kelime-i Şahadet, kulaklarında Yasîni şerif sesleri ile… Koca Fatih vefat etti…
Daha doğrusu şehid edilmişti. Çünkü Venedikliler, bu seferin kati olarak İtalya üzerine olduğunu düşünüyorlardı. Bu sebeple, Sultanın özel doktorlarından Yakup Paşayı ikna ettiler. Venedikli bir Yahudi dönmesi olan Yakup Paşanın asıl ismi Jakop Maestro idi. Başardığı takdirde Venedik kendisine 2.5 milyarlık Düka Altını vermeyi vaadetmişti.

Cennetmekan Fatih hazretleri Üsküdar’a geçtiği gün (25 Nisan’da) zehirlenmeye başlamıştı. Sonra da sanki tedavi ediliyormuş gibi, zehir verilmeye devam olunmuştu. Hileli suikastı fark eden Müslüman tabipler, Sadrazam Karamanî Mahmed Paşa’ya haber verdiler.
Fakat, ne yazık ki çok geç kalınmıştı.
Dönme Jakop’un, oracıkta Yeniçeriler tarafından cezası verilmişti. Milyarlar yerine cehenneme kavuştu.
Bu şerefsizce zaferleri(!) üzerine Venedik büyükelçisi, Papa’ya "müjdeli haberi" yolladı. Özel kurye ile gönderilen mektupta tek cümle yazıyordu:
"BÜYÜK KARTAL ÖLDÜ…’
Korkulu kâbuslarından kurtulan Papa, emirler verdi: 3 gün 3 gece bütün Avrupa Kiliselerinde sevinç çanları çaldırdı. İslam ve Türk düşmanları çıldırmış gibi bayram yaptılar…

Düşmanlar, onun önünde duramayacaklarını, ona güç yettiremeyeceklerini biliyorlardı… Ama, ona BİRAZCIK zehir vermeyi başardılar…
Dünyadaki bütün Türk-İslam düşmanları "BİRAZCIK ZEHİR"leri ard arda vererek; önünde duramayacaklarını çok iyi bildikleri "BÜYÜK KARTAL"ı işte böyle öldürdüler…
…..
Yıllar geçti üzerinden. Uzun yıllar geçti, ama
taktik değişmedi…
Şimdi… Acaba şimdi her gün kaç kartalımız ölmekte "BİRAZCIK ZEHİR" verilerek;
Henüz yirmi bir yaşını göremeden, belki yine bir çağı değiştiremeden?..

Stop
Muammer Erkul
12 Eylül 2004 Pazar 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir