Büyüğü görebilmek [02 Eylül 2007 Pazar]

İnsanoğlu, sanki yanılmak için dolaşıyor yeryüzünde!
Bütün parmaklar, dosdoğru, hep aynı yönü işaret etmiş olsa bile; çoğu kimse, eğri büğrü, dolaşık ayak izlerini takip etmeye hazır!
Neden?
Çünkü nefsi içinde, şeytanı kulağının dibinde, kötü arkadaşları ise hemen yanı başında…

Gözü bağlı adama; kim ne gösterecek ve hangi hal, hangi manzara ilham verecek?

Neden daha büyüktür fındık tanesi, bir karınca için; Ağrı Dağı’ndan?..
Hem bu nasıl ağrıdır ki; bir yandan inlerken kişi, diğer yandan gözünü yere, toprağa dayar!..
Bir büyüğü görebilmek için;
Önce gözünün önünde duran taşı toprağı, çeri çöpü süpürüp atman gerekir!..

Bazıları da kibirli horozlara benziyor, kendi eşelendiği gübreliğin üstüne çıkıp, ötüyor;
“Duysun da doğsun” diye güneş, kendi sesini!..
Hâlbuki sen yumurta iken de doğuyordu güneş ve sen çorba olduğun zaman da doğmaya devam edecek!
Büyük olan, sen ona büyük dediğin için büyük değil; o zaten büyük!

Burası anlaşılıyor mu?
Büyüklerin büyüklüğü; bizim onlara büyük dememizle ilgili değil…
Büyükler; biz onlara büyük dersek büyüyor, büyük demezsek küçülüyor değil!..
Bizim küçüklüğümüz; büyüklerin büyüklüğünü idrak edemeyişimizle orantılı!..
Her zaman olduğu gibi yine iki yol var, birini seçeceksin: Ya doğrulup, dağların büyüklüğünü göreceksin veya çakıl taşlarının bile altına sokacaksın gözünü…

İşte bu baktığın noktaya “bakış açısı” diyorlar…
Bakış açını ise kendin seçeceksin!

Söz; kutusunun kenarına sürtülen kibrite benzer… “Çoss” diye tutuşur, alev alır…
Önemli olan, sen; bu kibrit ateşinden, kendi mumunu tutuşturabilecek misin? Ve önemli olan, sen; bu kibrit alevinde, sana gösterilen adresi okuyabilecek misin?..
…..
Adam olana bir söz yetişir, derler;
Yazdıklarımızı okusaydık ve anlasaydık ve hazmetseydik, biz de çoktaan adam olurduk!

Stop
Muammer Erkul
02 Eylül 2007 Pazar

3 yorum

  1. İşte bu baktığın noktaya “bakış açısı” diyorlar…
    Bakış açını ise kendin seçeceksin!

  2. İnsanoğlu, sanki yanılmak için dolaşıyor yeryüzünde!

    İnşallah iyiyi-güzeli-doğruyu bulanlardan oluruz.

  3. İnsanoğlu, sanki yanılmak için dolaşıyor yeryüzünde!
    Bütün parmaklar, dosdoğru, hep aynı yönü işaret etmiş olsa bile; çoğu kimse, eğri büğrü, dolaşık ayak izlerini takip etmeye hazır!
    Neden?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir