Yıllar önceydi… "Sen İstanbul Olsaydın" adlı kitabın çıkmıştı ve ben de okuyup yutmuştum bir solukta.   Bir gün Moral Fm’e ziyarete gitmiştim ve Yavuz Bahadıroğlu hocamızın yanına uğradım. Elinde bir kitap vardı. Hangi kitap, diye baktığımda SEN İSTANBUL OLSAYDIN adlı kitabın, Yavuz hocanın meraklı gözleriyle incelenmeye alınmış olduğunu gördüm. "Hocam, okudunuz mu?" DiyeDevamı

Herkes, kendi insanlarının birer birer kaybolmasıyla beraber idrak etmeye başlar ölümü ya… Geçen ay, geçen hafta, geçen gün tekrar tekrar geçmişti içimden… İşte bu sabah tekrar geçti içimden; Herkes ölüyor yahu. Ölüyoruz!.. Ha babamız ölmüş, ha annemiz… Ha dayımız ölmüş, ha da; biz ölecekmişiz. Vakit yakın. Bazen de; ”vakit tamam.”Devamı

6 Mart 2008 günü, Türkiye Gazetesi’nde Muammer Erkul ağabeyimin "Çay bu, dile kolay!" başlığı altında bir yazısı yayınlanmıştı. İlk okuduğumda hem şaşırmış hem de gülümsemiştim. Çok hoşuma gittiği için de yazıyı kesip cüzdanıma koymuştum. O zamanlar lisede okuyordum. Sanırım Lise 2 sınıftaydım. Cüzdanıma koyduğum yazıyı, yarısı gün sınıftaki arkadaşlarıma okuttum. HepsiDevamı

Merhabalar, Ben Şennur Yılmaz, Muammer Erkul takipcisiydim yıllardırrrr. İlk okuduğum sakladığım bir yazısıdır sevgililer gününde yazdığı, vermene gerek yok alman yeter dediği, sevgi alış veriş değil, veriş alıştır dediği. Sevmeyi ben ondan öğrendim, mermeri delen damlanın sürekliliğidir dediğinde öğrendim, insanlara gül atmayı ben ondan öğrendim, tavsiye ettiği kitaplarla, ufkumu açtı,Devamı

İrem’in yazdıklarını okuyunca kendimi gördüm bir an… 🙂 Sene 1996 Sevim ablam tanıştırmıştı Muammer abi ile beni. Önce kendi okur, sonra bazen telefonda bana okurdu. Sonra Türkiye Gazetesi’ne abone olup, orta sayfayı biriktirmeye başladım. Tavan arasına çıkıp karıştırırdım gazeteleri bazen. Dokunmayı… Hissetmeyi, okuyarak o yazıları severdim. Eve indiğimde yüzüm gözümDevamı

Muammer Abi… STOP! Türkiye gazetesi… Şuan ağlasam mı gülsem mi bilemiyorum… Yıl 1999, annem günlük gazetemizden bir yazı kesmiş, saklamış bana gösteriyor. 2 hafta kadar geçmiş üzerinden. Ben liseyi ailemden ayrı, yatılı olarak Kahramanmaraş Anadolu Öğretmen Lisesi’nde okuyorum. Çok çaresiz ve çok hasretim her duyguya. Bir yandan erken büyümenin verdiğiDevamı

  “Yahu bu güzel kızı benim gözüm bir yerlerden ısırıyor mu ne? J” cümlesiyle başladı yeniden abimi bulmam… Fotoğrafların hikayesi ise benim; “Fotoğraflarımız hala albümümde babamın en sevdiğim arkadaşı!..”dememle… “Bu fotoğrafları bizim sitede yayınlıyorum birazdan, neticede ben varım içinde…” dediğinde abim; “Ne olacak canım…” dedim kendi kendime, ama durum değiştiğindeDevamı

Bir zamanlar Urfa’da çekilmiş iki kare fotoğraf. İçinde Muammer Erkul ve ben olan iki kare… Ta o zamandan beri albümümde sakladım bu fotoğrafları, ortaya çıkarmak bugüne kısmetmiş, öğrendim ki bu görüntüler kendisinde bile yokmuş… Senin çocuklarla aran iyidir ya hep, o yüzden seni severdim ben Muammer abi. Bu iki kareyi, o zamanların hatırasına koyuyorum burayaDevamı

Sayın Muammer Erkul Yazılarınız ve paylaşımlarınız çok güzel bambaşka bir dünya. Hemen hemen sizin yazılarınızla büyüdüm ya da yaşadım, diyebilirim. Her sabah gazeteyi aldığımda acaba köşenize ne yazdınız diye merakla açardım. Bir gün köşenizde ”Paylaştıkça büyüyen tek şey sevgidir” diye yazmıştınız. O gün bu gündür bu söz hep kulaklarımda dilimde kalbimde.Devamı

Sevgili Hatıralar Sokağı’na giriş yaptım muhteşem bir tevâfuk ile… Burası ne güzel bir sokak… Gönül insanlarının ve gönül dostlarının sokağı burası… Gençlik çağlarımızda Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri’nin dergâhını ziyaret etme nimetine kavuşmuştuk. O gün orada yaşadığım manevi haz, tüylerimin diken diken olması – belki de bilemediğim bir cezbe hali-  hayatımdaDevamı

Hatıralar sokağı (BU MUAMMER BAŞKA BİR MUAMMER OLAMAZ) – Ali Sevgili; Sevgi yürekli Muammer… Bu Muammer başka bir Muammer olamaz, zira [yukarıda görülen] imzayı hatırlıyorum… Hele hele hatırladığım beş satırlık bir akrostiş var ki… "… Fundalıktan süzülüşü mü dolunay’ın, İksir midir, büyü müdür mavi gözlerin; Gonca gonca, gülüş gülüş… SusuzDevamı

  Öyle bir heyecanla pul alıp göndermiştim.  Gelmesini sabırsızlıkla beklemiştim.  Kartım geldiğinde mutluluğuma diyecek yoktu.  Artık Türkiye Çocuk Klübü üyesiydim 🙂  Nüfus Cüzdanımdan sonra sahip olduğum ilk ve en değerli kartım benim.  Halen cüzdanımın bir köşesinde saklıyorum.     Keşke çocuk kalsaydım dediğim günlerde çıkarır bakarım.  Dergim ile geçirdiğim çocukluğumunDevamı

  Geç kalmış bir teşekkür, eski bir dosta merhaba, belki de gecenin bu saatinde kendime ayırdığım kısıtlı saatlerde yüreklerimizin buluşmasıı… Eskidendi, çoookkk eskiden belki oniki belki onüç yıl önce…. 13-14 kişiliği karakteri otururken hayatı tanımaya başlarken anne babasını dinlemezken kafası karmakarışık iken hergün okumak için gazetenin gelmesini dörtgözle bekleyen birDevamı

Efendim, rüya zamanı 🙂   Ruyamda bir Muammer Erkul müzesi hazırlanıyormuş. Yazıları, haberleri filan hazırlıyoruz. Vee kıyafetlerinden örnekler. Bol bol kırmızı gömlek mesela :)) Tee çocukluğundan parçalar da var 🙂 İşin güzeli bana ait bebeklik elbiselerimi de koyuyoruz siteye. Anam saklamış sandıkta, ordan almışız. 🙂 Kırmızı pitikareli, robadan büzgülü birDevamı

    İÇİNE İSTANBUL SIZMIŞ                                              Muammer Erkul’a… Kim bilebilir? Koparıp alsan İstanbul’u elinden, geriye ne kalır? Ya da; koparabilir misin? Koparmak için, bir İstanbul bulamazsın! Çünkü, İstanbul’un varlığı, kopacak gibi durmaz onda…   Solumak; cana can katmak, canlı kalmaktır… Ve; her bir soluk kendine özgüdür, tekrarsızdır.   Biz zamanı,Devamı

:))) Yaklaşık 6, 7 yıl önce "Ilıkpembe" kitabıyla tanıdım sizi. Sonra da, site olunca daha rahat ve daha fazla takip ettim 🙂 Teknoloji bu yüzden güzel oluyor sanırım. Kitaplarınızı okudum, şimdi de yazılarınızı takip ediyorum, zaten ben bişeyleri kaçırınca Ayşe ablam; bak şu yazıyı okudun mu, diye hemen mail atarDevamı

Selam ve Dua ile ; Sultan (2011-1430 senesi, Ramazan-ı şerîf ayı) giderken; bereketini, mağfiretini, bildiğimiz bilmediğimiz her güzelliğini üzerimize bırakarak elvada etmesi niyazıyla… Bugunlerde azıcık gergindim. Sinir kadranı üzerinde ibrem yüksek değerlere ulaşıyordu. Canım kavga etmeyi cekiyordu 🙂 Ömürlük bir formül buldum… Bu iki ömrüme de yeter hatta… Bilgisayarımın masaDevamı

Annem, biz ilk okula giderken Türkiye Gazetesi’nden sesli sesli Muammer Erkul yazılarını okur, biz de oturur özellikle dedesi ile ilgili olan yazıları dikkatle dinlerdik. Ortaokulda hocamız; -Takip ettiğiniz köşe yazarı var mı, dediğinde hemen; -Muammer Erkul, diye atlamış… -Hatice Muammer Erkut (t ye dikkat) okuyormuş, dediğinde ise hocaya sinir olmuştum.Devamı

İstanbul’a… Yani Muammer Erkul’a… Merhabalar Muammer Erkul. Bir kaç gündür taslaklar halinde yazdıklarımı toparlamaya cesaretim yoktu. Sitenizde kişilerin sizinle ilgili anılarını okuyana kadar. Bugün ise karar verdim, temize çekip sizinle paylaşmaya. Belki komik, belki eğlenceli, belki de anlamsız gelicek size. Ama olsun, kendimi komik duruma soksam da yazmayı isteyecek kadarDevamı

  Epeyce yıl önceydi. Resmi olarak atanmıştı, benim de çalışanı olduğum işyerine. Ve benim şehrime çok uzaktaydı, onun geldiği şehir. Adı Fatma idi. Fatma geldikten sonra, birlikte çalışmaya başlamıştık ve odamdaki yalnızlığım sona ermişti. Fatma hep hüzünlüydü! Çünkü ailesinden ilk defa ayrılıyordu. Hem de çook uzağa giderek! Hem de yaşıDevamı