ESKADER 2013 ödülleri, 26 Nisan 2014 Cumartesi günü Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde sahiplerine verildi. İlk karede ödül alanlar ve ödül verenler olarak hepimiz gözüküyoruz.  Sayısız fotoğraf çekildi ama burada üç kare kullanıyorum. Her karenin altına da ESKADER başkanı Mehmet Nuri Yardım'ın (kendi fb hesabında) yazdığı notu da ekleyerek… *Devamı

Bizim bir Zeynep'imiz var… Bugün çektiği fotoğrafları paylaşıyorum. 26 Nisan 2014 Cumartesi, Fatih'deki Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'ndeyiz. Çünkü ESKDER 2013 ödülleri verilecek. Girişte Vehip Sinan sergisi açılmış, başında elbette (merhum ustamızın eserlerinin takipçisi) Akın Dindar duruyor. Fakat yanında  Zeynep Didem Gezmiş ve anneciği Fatma hanım da var. Hatırlarsınız belki;Devamı

Sanat, belki herşey değildir ama; ..çok ve çok ve çok şey demektir! Bu cümlenin üzerinde çok konuşulur. Konuşacağız da inşallah ve zaten konuşmalıyız da… Hatta sadece ben veya bir kaç kişi değil, çoklarımız bu arzuda ve çabada olmalı. Zaman, bu sözümün ne kadar gerçek olduğunu gösterecek ve zaten gösteriyor herkese.Devamı

Türkiye’de futbol terörü biter; fakat önce düşüncemizin değişmesi lazım. Düşüncemizin ve rağbetimizin yönü değişirse, terör de biter. Terör aslında zihinlerde var… Kaybettiğimiz, kaçırdığımız her şeyi geri almak için koşuyorsak oraya; ..her şeyin de verilmesini, feda edilmesini bekliyoruz… Dert, sıkıntı, ihanet ve yani hayatın bütün gailelerinden deşarj olmak üzere, hem deDevamı

-Poliisss!.. -İmmdaaaat… -Yetişiiin; mahallemizin duvarlarını boyuyorlar, üstüne de yazılar yazıyorlaaar!..   "- Daaa Diiii, Daa Diii, Daa Diiii…" "- Kim o, nerede?.." "- Neresini boyuyorlar, nereye ve neler yazıyorlar?" – Sakin olun arkadaşlar, sakin olun… Biz boyuyoruz duvarı, biz üçümüz yazıyoruz yazıyı… – Ve işte şunu yazıyoruz.   İşin yoksa kendineDevamı

Bugün ilk Cuma ama bu satırlar bir hüzün yazısı değil… Leylekler göçse uzaklara, yuvaları kimsesiz kalıyor; otları kurusa, bahçen gözüne bir başka görünüyor. Tırnağını bile kessen, yerinde boşluk hissediyorsun. Alışkanlıkları değiştirmek gerçekten de kolay değil. Yirminci yıla girmişken, Stop köşemizin ipi koptu. Hani o görünmeyen bağlarım olmasa savrulabilirdim, çok uzaklara!..Devamı

ESED! Ey yılanların, çıyanların, akreplerin dölü; ismini yazmaktan haya ederim, belki senden önce bir insana konmuştur diye!.. ESED! Aklın mantığın vicdanın bittiği yersin ve bundan sonra ismin yer yüzündeki bütün pislikleri toplayıp da sıkılmış süngerden damlayacak! ESED! Yüz bin Müslüman şehidlik mertebesine sayende ulaştı. İşaret parmakları "Birsin YaRabbi, bilirsin YaRabbi,Devamı

. O günü anlatmak elbette mümkün değil, hem de bu kadar zaman geçmişken üzerinden. Fakat büyük depremden on iki gün sonra Türkiye Gazetesi’ndeki Stop köşemde bir yazım yayımlanmış. Tarih, 30 Ağustos 1999 Pazartesi.. Belki hatırlanır, tazelenir bazı şeyler. A Takımı, Halid Abay ve klibi çekilen yazı… (Kamera, arkasını göstermiyor!.. AmaDevamı

  Yalçın Küçük isminde bir uslanmaz adam, 21 yaşındaki çocuk; Fatih Sultan Mehmet ve İngilizcenin kilit sözü:  Readers are leaders…   Bu dosyayı hazırlamasaydım belki de bütün günümü ziyan olmuş bilecektim!..   Yıllardır rafta duran bir kitap var, adı: “21 Yaşında Fatih” İlk olarak 1987 yılında (Yirmi bir yaşında birDevamı

Bir ihtiyaç oldu, ben de ardı ardına tweetler yazdım. Sonra baktım ve gördüm ki, bu yazdıklarım sadece bir kişi için değil pek çok kimse için ciddi bir ihtiyaçmış… Öyleyse (şu mübarek gece hatırına) o yazılmış cümleleri ardı ardına siteye de ekleyeyim… ..hem okuyan okur, ..hem de, paylaşmak isteyen kendi yakınlarıylaDevamı

  Ramazanın 22’nci gecesi, 29 Temmuz’un bittiği saatler. İstanbul, Esenler’deki "Dua Meydanı"ndayız. Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, bir güzelliğe önderlik yapmış; Ramazan-ı şerif boyunca anma geceleri tertib edilmiş. "Anadolu’yu Mayalayanlar" başlığı altında tespit edilen bu isimler hatırlanmaya, bilmeyenlere anlatılmaya başlanmış.  Esenler Belediye başkanı Sayın Tevfik Göksu’ya ve bu çalışmalara emeğiDevamı

Bir Ramazan ikindisi, Beyazıt Meydanı’ndayız… Bazen neler oluverir, neleri görüverirsiniz de, ancak bir kaç karesi sabitlenebilir bunların. Misal mi? İşte Beyazıt Meydanı. Aynı yerde, bir gönlü yaralı adamın canı acıyarak anlattıklarını dinlersiniz… Sonra, Ramazan boyunca açık kalacak olan, Diyanetin organize ettiği 32. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’nı gezersiniz… Tarihî İstanbulDevamı

Çorlu’da oldukça eski camiler var. Şehir de zaten bunların çevresinde vücud bulmuş ve sonradan bugünkü haline gelmiş. Şehir, Osmanlı’da stratejik bir öneme haiz. Çünkü başkent Edirne ile gönüllerin başkenti İstanbul’un yolu üzerinde… Neticede Fatih’in fetih ordusunun son konaklama yeri de Çorlu bağlığı… Edirne’den yola çıkan ordu burada dinlenmiş, son hazırlıklarDevamı

  Bildiğiniz gibi Ramazan günlerinde "Ramazan kuzularına" başlığı altında yazılar yazıyorum. Oruca başlarken (yani sahur vakti) dikkatli olunması gereken zaman dilimini anlatan yazı epey ses getirmişti. Bir hafta sonra TGRT Haber TV’deki İftar Özel’e davet edildim ve İrfan Atasoy’un sunduğu programa Osman Ünlü hoca ile birlikte misafir olduk. Orada; benim din adamı,Devamı

TGRT Haber TV’de Osman Ünlü ile Muammer Erkul‘un katıldığı iftar programı ilgi çekiciydi gerçekten. Kaçıranlar veya tekrar izlemek isteyenler olduğu için aşağıya link koyduk. Fakat önce, o günden birkaç fotoğraf koyalım Seyir Defterimize…    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Florya Sosyal Tesislerindeyiz. Biz geldiğimizde ekip hazırlıklarını bitirmiş ve hatta beklerken bazıları battaniyelere sarınıp çimene uzanmışlardı.Devamı

  Mehmet Nuri Yardım benim eski arkadaşımdır ve ömrünü gerçekten (göstermelik olanlar gibi değil) kitaplara ve kültür sanata adamış bir samimi insandır. Dün akşam telefonda uzun konuştuk.  Bütün gazetelerin bu konuya (kitaba, edebiyata, sanata, kültüre ve fuarlara) bakışıydı sohbetimizin muhtevası. Biliyorsunuz benim de hemen her yazımda doğrudan veya dolaylı olarakDevamı

  Hükümetin yanındasın veya muhalifsin, bunu tartışmak benim işim değil. Fakat hepimizin şu konuyu masaya yatırmasının zamanı, artık geçmektedir: On-on beş sene öncesini hatırlamayan ve yirmi-otuz sene önce hayatta olmayan insanlarımıza "doğru bilgiler" vermemiz lazım. "Gençlerimiz" dediğimiz ve "yarınlarımızı emanet edeceğimiz…" kelimeleriyle başlayan beylik cümleleri kurduğumuz bu kuşak, maalesef işininDevamı

Bir cezaevi hayal edin; dört kara duvarın biri birine suskun ve küskün bakışının tam ortasında geçen yıllar ve tükenen ömürler… İki ihtimal var; Ya daha da sivrilmiş oklar halinde çıkacak oradan mahkumlar, ya da… Okuyarak… Ve belki de birer gül dalı gibi! Şu anda okuyacağınız satırlar bir müjdedir aslında; onlar için ve kendinizDevamı

"Bom" sesini duyduğumda Hasan Mesut abi ile Yoros kalesinin bulunduğu tepedeydik. Patlamanın olduğu yere baktığımızda, beyaz bir toz bulutunun yükseldiğini gördük… Yakın zamanda Amerika’dan gelmiş olan Hasan Mesut Hazar ile geçirdiğimiz bu güzel Beykoz gününün en ilginç ânı da yine bu patlamaydı… ….. Beykoz’un sınırları Küçüksu deresinden başlar. Anadoluhisarı’nda, kale bedenininDevamı