Clinton’ın dünyaya mesajı
Bu konu çok mühim. Nerden mi anladım ve nerden mi anlayabilirsiniz?
Çünkü hiç kimse tarafından bahsedilmiyor!..
Garip, ama gerçek işte;
Bu “acaip” olsa da, bizim ellerimizde mutlaka “iyiye doğru şekillenmekte olan” sevgili ülkemizde böyle oluyor olanlar…
Kamuoyunda bir tuhaf saplantı başladı; “Bütün medya aynı konuya çullanmışsa, bilirim ki yalandır” diyor insanlar…
Bunu çok duyduğuma yemin ederim.
Bir de, bazı noktalar özellikle hasıraltı, sümenaltı ediliyorsa… Ve sanki hiç yokmuş gibi, olmamış gibi davranıyorsa bazıları, biliniyor ki orada bir “örtülmeye çalışılan hazine” yatıyor!
Önceki gün söylemiştim ya; “Gündemi ben oluştururum” diye…
Elbette ben oluştururum!
Siz de kendi gündeminizi kendiniz oluşturun.
Kimsenin gündemine ihtiyacımız yok!..
Monica konusunda ve diğer pek çok konuda kılını oynatsa kırk gün kırk gece gündemde tuttuğumuz Clinton’ın geçenlerde yaptığı ve kelimenin tam manasıyla “inanılmaz” açıklaması bazı medyada haber değeri bile bulamazken, “bazı” gazetelerin de haber aralarında “kaynatılıp” gitti.
Ve emin olun ki Başkan eğer elimize geçmiş olsaydı, sırf bu açıklamasından dolayı bir araba da sopa yerdi ki, bir daha yerinden doğrulamasın ve ağzını açtığında nasıl konuşacağını bilsin diye!..
Gelelim konumuza…
Aslında bu haberi pek çoğunuz aynen okumuştu. Olsun, bayat mayat ama yine de okuyun:
ABD Baskanı Bill Clinton, Ramazan Bayramı’nın son günü Beyaz Saray (Washington)’da bir Ramazan Bayramı kutlaması düzenleyip, İslam dinine övgüler yağdırmıştı.
Kızı Chelsea’nin de lisedeyken Kur’an okuduğunu söyleyen Clinton, Ramazan Bayramı konuşmasında, yeryüzündeki her 4 kişiden birinin İslam dini mensubu olduğunu belirterek;
“Dünyanın İslam dininden öğreneceği çok şey var…
İslamiyet barıştan yana. Kur’an’daki bir ayette; Allah’ın ulusları ve kabileleri birbirlerini küçümsemeleri için değil, tanımaları için yarattığı anlatılır. Bundan çok etkilendim” diye sözlerini sürdüren Başkan, kızının lise yıllarında İslam tarihi üzerine ders aldığını ve Kur’an’ın birçok bölümünü okuduğunu… Akşam eve geldiğindeyse çok defalar hem annesine hem de kendisine, önce İslami bilgiler verip, ardından sorduğu sorularla onları imtihan ettiğini anlatan Clinton, Ramazan Bayramı vesilesiyle başta Müslümanlar olmak üzere, bütün dinlerin mensuplarının dua etmelerini özellikle istemişti.
Beyaz Saray’da düzenlenen Ramazan Bayramı törenine, ABD yönetimindeki en üst düzeydeki Müslüman yetkili olan Tarım Bakanlığı danışmanı Doktor Islam Siddiqui, Georgetown Üniversitesi’nde görevli bir imam ve Amerikan Müslüman topluluğunun önde gelen isimleri katılmıştı.
Eeee, e?
Şimdi durup dururken neden bunları anlattık ki?
Şundan;
ABD Başkanı Clinton’ı daha aydın, daha ilerici, daha çağdaş olmaya çağırmak için…
Bu adam ne yapmak niyetinde?
Bizim zaten iki tane olan bayramlarımızı hangi lisan ile kutlayacağımızı bize mi öğretmeye kalkıyor? Hiç mi bizim aydın, ilerici ve idarecilerimizin mesajlarını duymuyor?
Sanki bizlere “Ramazan” lafını unutturmak istercesine ve arka mahallenin aç çocukları gibi bangır bangır;
“ŞEKER BAYRAMI, ŞEKER BAYRAMIIIII…” Diye yırtınmalarını hiç mi işitmiyor?
Pes yani!..
Şu Clinton elimize düşseydi, onu herhangi bir bakanlığın “kalem dairesine kâtip” bile yapmazdık amaaa…
Yanlış memlekette doğmuş herif (!)
——————————————————-
ŞİİR
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
Ataol Behramoğlu
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin kalmalısın koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tat gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de bütün benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa, yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
CEVAPLAR:
Mutlu günler ve geceler
Nasılsınız Muammer bey, bu gün gazetedeki yazınızı okuduğumda anladım ki bir yazıyı hissederek okumak başka bir şey. Ben her yazınızda birşeyler buluyorum, hem de harikulade ifadelerle. Bence yazının içine girerek okumak çok farklı ve okurken herşeyi ile kendini vermek verim kazandırıyor ve fayda sağlıyor.
Hatice
Cevap:
Sevgili Hatice, buna ben ne söyleyebilirim ki artık? Sen söylenmesi gerekenleri zaten söylemişsin.
Tebrik
Onbeş yaşıma girdim. Köşemizde duyurursanız sevinirim.
Ben, her yazınızı anlamıyorum. Ama anlayabildiğim yazılarınızı da zevkle okuyorum. Ve sizi tebrik ediyorum.
Fehim Hayrullah Özsoy
Cevap:
Nice nice senelere hep beraber inşaallah.
Kimseye söylemezsen sana bir sır vereyim:
Seni anlıyorum. Çünkü ben de bir zamanlar bunlara benzer yazıları okuyunca pek bir şey anlamıyordum. Ama bir gün farkettim ki; böyle yazıların görünen yüzlerinin arkasında bir de görünmeyen, ama “asıl” yüzleri varmış. İşte ondan sonra hep o yüzleri görmeye, bulmaya, seyretmeye çalıştım.
Tavsiye ederim… Sen de denersen kendini bir kâşif gibi hissedecek, mutlu olacak ve doyacaksın. Sevgiyle…
………..
“Başarıyı tayin eden hayatımızın şartları değil, bizim bunlara verdiğimiz cevaptır.”
Peter L. Hirsch
Stop
Muammer Erkul
22 Ocak 2000 Cumartesi