Kültür, sanat, tarih, edebiyat ve hayatın insana dair yansımalarını çok değerli yazarların kaleminden okuyacaksınız.
Kültür, sanat, tarih, edebiyat ve hayatın insana dair yansımalarını çok değerli yazarların kaleminden okuyacaksınız. Sadece edebiyat, sadece tarih, sadece sanat değil; her birinin özündeki duruştan dirhem dirhem mânâ alarak bir bütünün hayatı doğuran sırrına varmak sloganı ile yola çıkan Dîvanyolu, emeğin gözlerine "Hayal Ettik Oldu" çığlığı ile yağmur olup yağarak ilk yolculuğuna çıktı.
Tecrübeli ve donanımlı bir kadronun eşlik ettiği derginin ilk sayısı Genel Yayın Yönetmeni Muammer Erkul’un "Terleyenler Olmasaydı" başlıklı giriş yazısı ile kapısını açıyor okuyucuya. "Başarı, emeğin emzirdiği terli koşturmacaların toplamıdır" mesajını veren Erkul, okuyucuya "Biz sizlerden bu dergiyi 'benim dergim' olarak kabullenmenizi istiyoruz" derken asıl ve o tek mesajı veriyor aslında.
Donanımlı, saygın kalemlerin yanında; genç kalemlere, genç çizerlere, genç isimlere de yer veren ve verecek olan Dîvanyolu, ulaşılmazı değil; başarıya ve kaliteye giden yolun en şeffaf perdesini aralıyor. Çünkü hem büyümenin, hem öğrenmenin, hem de edebi kollayan kaliteye ebedî eşlik etmenin ancak fidan ve çınar işbirliğindeki mânâda saklı olduğunu biliyor.
Derginin ilk sayısı özel bir dosya ile okuyucuya göz kırpıyor. Bu dosyanın ilk cümlesi "Aziz Mahmut Hüdaî Hazretleri'nin kerameti ile anılan ve 400 yıldır adına Hüdaî Yolu denmiş olan güzergâhın tam da altına inşa edilen Marmaray'ın geçtiği hat elbette "Hüdaî Yolu" dur!" ile başlayarak, sırra ışık tutan cesur ve gerçek bir seslenişi besliyor diğer sayfalarda.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Prof. Dr. Resul İzmirli, Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, Prof. Dr. İsmail Kaya, Yavuz Bahadıroğlu, Gürbüz Azak, Gülten Dayıoğlu, Rahîm Er, Mustafa Necati Özfatura, Hayati İnanç, Abdüllatif Uyan, Hasan Mesut Hazar, İslam Gemici, Sırrı Er, Ekrem Kaftan, Ömer Söztutan, Murat Başaran, Cihat Zafer, M.Nuri Parmaksız, M.Nuri Yardım, A. Sırrı Arvas ve birçok değerli kalemin sesi edebiyatın, hayatın sesi ile birleşti ve Dîvanyolu'nun omurgalarını oluşturdu.
"Hayal Kurmak Ekmeğim Suyum" başlığı ile Gülten Dayıoğlu söyleşisi Elif Sabah Erkul'un kaleminden çıktı. Bu söyleşinin en büyük özelliği; bir genç fidanın bir ulu çınar ile hasbihalindeki derin sessizliğe, samimiyetin de eşlik etmesiyle ortaya çıkan o nar suyu tadındaki doyulmaz kekre lezzetti…