Eskiden biri bir film ismi söyler, karşısındaki de başını sallardı… İşte o zaman onlar, sadece ikisi, (nadiren de bir kişi daha katılarak) yumulurdu bu “ballı” muhabbete… Çevrelerindekilerse bazen armut gibi sararır, bazen elma gibi yanak kızartır, bazen de üzüm sapı gibi boyun inceltirlerdi…
Zaman neleri değiştirdi. Renk renk bu “gizemli” lafları, macuncu çubuğuna sarar gibi birbirine dolamanın bile tadı kalmadı!..
Şimdi söylesen herhangi bir filmin adını; otobüsün arka sırasındaki hanım, yardımcı oyuncunun göbek adını söylüyor!.. Sağ tarafta dikilen beyefendi, yönetmeninin kız kardeşinden bahsediyor, ve şoför amca (otobüs şoförleri hep “şoför amca” olur ya) bile konuya girip eserin çekim yılıyla montaj ayını ve reklamsız olarak kaç dakika sürdüğünü ilave ediyor!..
Desem ki şimdi; W.W.W. (What Women Want?) KADINLAR NE İSTER filmini kaç kişi üç kereden az seyretti? Üç parmak kalkar. Dördüncüsünü mumla ararsın, bulunca “pişti” yapmış gibi sevinmek için!..
İşte böyle yaparak eskiler, gıcık ederlerdi insanı. “Melllgibsön” derlerdi Öztürk Serengil ağzıyla konuşarak. Biz de Gibson mal’ı jiletlerden bahsettiklerini sanırdık,!..
…..
Abartıyor muyum ne?..
Yok canım, bana öyle gelmiştir!
Biliyorum ki bu bomboş, abuk sabuk, kişiye özel şeyleri öğrenmenizin size hiçbir zaman bir tek faydası olmayacak…
E peki niye okutuyorsun bize?..
Bunca insanın, “telemele”lere ne kadar zaman vererek, reyting ölçümlerinde nasıl tavan yaptırdığını bildiğim için!..
…..
Ohhh, rahatladım!..
Bırakalım mı şimdi; kadınlar ne ister, erkekler ne ister, çocuklar ne ister, veya işçiler ne ister, patronlar ne ister sorularını…
Soru şu asıl:
İnsanlar ne ister, biliyor musunuz?..
…..
İnsanlar; tebessüm ister, tebessüm…
…..
…Yazımız burda biterdi aslında…
Ama bazı insanların isteği bu cümleyle bitmeeez…
“Suların tadı bozuldu, arıtma cihazı alalım” der. “Televizyon eskidi yenisini alalım” der. “Bu antenlerle olmuyor dünyanın bütün kanallarını cam gibi çeken bir uydu anteni alalım” der. “Bisiklet alalım” der. “Saç kurutma makinesi, elektrikli soba, anında sıcak su veren banyo şofbeni alalım” der…
Üstüne üstlük;
“Parasının yarısını biz verelim, kalan yarısını da satıcı firma almasın” der!..
İnsanoğlu bu… Der mi, der!..
…..
İyi… Desin de, peki bulur mu bu istediklerini veren bir satış yeri?..
Ben buldum. Onniçün biliyorum…
Yukarda saydıklarımın da çoğunu alıp götürdüm. Benim gibi pek çok kişi de buldu ve fırsattan istifade, diyerek bütün ihtiyaçlarını karşıladı… 15 gündür bütün İHLAS SATIŞ MAĞAZALARI’nda insanlar bulduğunu evine götürüyorlar. Fakat bugün son gün. Yarın, yani 1 Ekim Cuma günü tek ürün alabileceğin paraya, aynı üründen bugün iki tane alabiliyorsun…
Bu satırlar radyo reklamı gibi oldu ama önümüzdeki günlerde “Niye hatırlatmadın”, demeyesiniz diye söylüyorum…
Kadınlar ne ister, biliyor musunuz? Çocuklar ne ister biliyor musunuz?..
Bir İhlas Mağazası’na (bugün son gün) uğrayın da, görün canınızın ne isteyeceğini!..
Stop
Muammer Erkul
30 Eylül 2004 Perşembe