Bugüne kadar benim yapmış olduğum, ya da benimle yapılmış olan röportajlar arasında en hoşuma gideni; Türkiye Çocuk Dergisi’nin (şu an bayilerde satılan) Ağustos sayısında çıkmış olan röportaj…
Aslını isterseniz ben de şaşıp kaldım; bu fakîre ayrılan sayfalara ve kullanılan resimlerin büyüklüğüne… Böyle, köşe yazısı boyunda köşe yazarı resimleri kullanmak; bizim yazarlığa (yani size) sevdalandığımız zamanlarda yoktu. Hatta biraz tuhaf gelirdi insanlara. Çünkü o zamanlar bu boyda; ancak gol krallarının, filmleri gişe rekorları kıran artistlerin, bir de bazı ihtilal liderlerinin resimlerini yayınlarlardı…
Üzgünüm mü diyeyim, sevindim mi diyeyim, bilemiyorum. Dergimiz çoğu yerde tükenmiş bile… Eğer yanlış anlamadıysam; diğer bölgelerde de aynı hızla biterse, bir hafta on gün içinde (aynı sayı) belki de tekrar basılacakmış… Bana sorarsanız (sorun, sorun); sonradan dergiyi bayi bayi aramak yerine, henüz zamanı varken gidip alın. Haydi!..
Ortada, Kadıköy’de rıhtımda çekilen resim var ya; hani arkasında “Vapurum, martılarım, denizim…” filan yazıları var… Çocuk Dergisi’nin (biraz küçük) çocuk okuyucuları “Okulum Haydarpaşa Erkek Lisesi” ifadesini anlayamamış… Hani ana sınıfının bazı cadaloz kızları sıra arkadaşları olan oğlan çocuklarına sorar:
“-Buyası ana sınıfı… Biz buyada okuyup anne olacağız… Peki sis baba olacaksanız niye baba sınıfına gitmiyoysunuz?..”
İstikbalin adamcıkları da, şimdiden çeneye düştüklerini fark edip, ama yapacak şey ve diyecek söz de bulamayarak, melül-mahzun bakarlar sadece, kuzular gibi… Fakat emin olun, içlerinde derin bir yara olarak kalır yandan yandan sokuşturulan bu laflar… Yıllarca, büyüyene kadar hep sorarlar kendilerine; neden “baba sınıfı”na gönderilmediklerini!..
Bahsettiğim resmi babam çekmişti… Diğer iki fotoğrafı ise sevgili tontonum ve bilgisayarlarımın doktoru Ali Kaya… Bu garibim, kim bilir kaç yıldır, ne zaman başım sıkışsa bana yardım eder… Ama ben?.. Aynen; “artık evlenmek istiyorum” dediğinde, baş-göz edemediğim gibi, çektiği fotoğraflarının yanına adını bile yazamam… Halbuki Aşk Mektebi isimli kitabımızın kapak arkasında çıkan da dahil olmak üzere pek çok resmimi o çekti, hem de işini gücünü bırakarak…
Çocuk dergilerinde şöyle bir sayfa hazırlanmalı:
Minik resimler ve kısa bilgiler olmalı. Örnek olarak; adı soyadı, şimdiki mesleği ve kazandığı başarıları… Hangi seneler arasında hangi çocuk dergisini (veya dergilerini) okuduğu…
Bunun önemi; herkesin önünde duran/duracak olan kişilerin, herkesin yaptığının üstüne artı olarak bir şeyler yapan çocuklar (kimseler) olduğunu göz önüne getirmektir…
Stop
Muammer Erkul
04 Ağustos 2005 Perşembe