Bir gün, uçurtma fark etti;
Kendi ipini, bir elin tuttuğunu!
…..
Yazı, burada bitti…
Yaz bitti…
Kuvvetli esmeye başladı rüzgâr.
İplerin sarılma, uçurtmaların aşağı inme zamanı geldi.
…..
Yani imtihan, yani sabır vakti!..
-İnmem, dedi biri…
…..
Savruldu gitti!
Birileriyse;
Eğdi boynunu…
…..
Çünkü fırtınalar geliyordu, yağmurlar geliyordu.
Uçurtmaların bilmesi gerekmiyordu mevsimleri… Havayı tanıması, zamanı koklaması, durumu yoklaması gerekmiyordu…
Uçurtmaların;
Rüzgârı buldukça, ipleri salındıkça uçması gerekiyordu, salındıkları yere kadar!
…..
Yazı, burada da bitti!
Yaz da bitti bütün yazlar, kış ta bitti bütün kışlar gibi…
Bitici olan her şey bitti, geçici olan her şey geçti…
…..
Bir gün…
Güneş gülümsüyorken gök yüzünde sıcacık, ve efiil efil esiyorken rüzgâr neş’e içinde…
Fark etti nihayet, çiçek çiçek açılmış uçurtmalardan biri;
..bir ipe düğümlü olduğunu…
…ipinin bir elde olduğunu…
….ve böyle güzel uçmasının, buna bağlı olduğunu!
…..
Yaz da bittiii, yazı da…
Dert de bitti, tasa da!..
Stop
Muammer Erkul
25 Eylül 2005 Pazar