Duygu Bahçemiz (BU NE HATIR, BU NE GÖNÜL YARABBİ – Saadet)

O’nunla Düzce Tıp Fakültesi Hastanesi koridorlarında tanışmıştık; çünkü arayan çoğunlukla onu oralarda bulurmuş. Benim tanımama vesile olan, rahmetli babamın yeğeninin oğlu sevgili Rahmi Coşkun.
Rahmi abi, çok yakın akrabalardan daha abi, daha kardeş bir insan. Hacı olmak ta nasip oldu kendisi ve hanımına. Düzce sanayide "Coşkunlar Eksoz" adında işyeri olan abimiz, Fadime annemiz’in hastalığı için epeyce koşturdu bizimle birlikte. Hâlâ da koşturuyor, şimdi bahsedeceğim Hacı abi ile birlikte.

Anlattılar ki; kimin derdi varsa, kimin hastası varsa Hacı abi’ye bir telefon yeterli, evrağından tahliline kadar takip edermiş. Fakültede tanımadığı, hatırının geçmediği hoca yok. Hacı abi’nin bir telefonu yetiyor. Bu ne hatır, bu ne gönül Yarabbi…
Geçtiğimiz hac döneminde, Hacı abi ve hanımı hac’ca gideceklerken, tam hareket günü hanımı vefat ediyor. Hacı abi  hanımını toprağa verip kendi devam ediyor ve hepimizin Hacı abisi oluyor.
Fadime annemizi de tekerlekli sandalyesini bizzat kendi sürerek hastanede yalnız bırakmayan bu zât, kendi halini unutmuş annemiz için ağlıyor.

Ömrünün kalan kısmını bu tür hayır işlerine adayan Hacı abi, acılarla birlikte nasıl dik durulacağını, insanlara yardım ederek yaşamanın hiç te zor olmadığını, dünyada bulunmamızın sebebini  hatırlatan örneklerden biri…
Allah-ü Teala eksikliklerini göstermesin.

Saadet

 

 

 

3 yorum

  1. Saadet ablayı da burada görmek ne güzel…
    Fırsattan istifade dua edelim.
    Hz. Allah şifa versin. Çok daha güzel günler göstersin inşaallah.

  2. Fadime anneye ve bütün hastalara Allahü teala şifa ihsan etsin.
    Yazı da geçen Hacı abi gibi insanları da eksik etmesin.

    Fatma

  3. Paylaşımınız için çok teşekkür ederim kendi adıma. Hacı abi gibi insanların hala var olduğuna şahitliğiniz, ümidimizi ve manevi duygularımızı ayakta tutmamız hususundaki çabalarımızı güçlü kılıyor. Allah razı olsun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir