Duygu Bahçemiz (KÜÇÜCÜK BİR KIZ – Rânâ Altay)

Senin bana uzanmış kolların sarktı iki yanına. Benim, oyuncağım düştü elimden. Hüznümden…
Ayrılıyorduk işte. Veda anında gözlerime çakılan gözlerini; bakışlarını nakşediyordum zihnime…
Bir damla süzüldü kirpiklerinden ve usulca düştü toprağa.
 

Gitmem gerekiyordu, fakat sana nasıl sırtımı dönebilirdim! Nasıl katlanırdım ayrılığına… Arkamdan mahzun oluşuna… Zaman geçtikçe benimle beraber büyüyecek olan sensizliğe nasıl giderdim adım adım!

Bir daha tutamayacak mıydık birbirimizin elini? Öremeyecek miydik artık birbirimizin saçını? Sayamayacak mıydık geceleri, yıldızları…
Hani beraber topladığımız yapraklarla resimler yapacaktık?
Bir daha göremeyecek olursam diye seni, kumbaramı bırakıyorum sana içindeki paralarımla birlikte. Üstüne sen de koy her hafta ve büyüyünce beni görmeye gel olur mu?

Biz uzaklara gidiyormuşuz.
Uzakları tanımıyorum ki…
Hüznün, gırtlağına hapsolmuştu hissedebiliyordum… Ve belki de ardımdani hıçkırık oluverecekti.
Bensizliğin ve kimsesizliğin acısı kucaklaştı bağrında.
Ardımdan gözlerini diktin ufka ve dedin ki: Nerdesin?
Daraldı, daraldı için… Derin nefesler almaya çalıştın, dar geldi minik göğsün ciğerlerine, soluksuz kaldın.
Ve dedin ki: Soluğum sendin…
 

Yıllar sonra… Ben, seni kalbimin en masum köşesinde mahzun uyuturken, sen çıkageldin.
O kadar değişmişsin ki…
Seni tanıyamazdım, eğer bakışların o denli aynı kalmasaydı…
Gözlerinden süzülen mânâlar, kolumdan tuttuğu gibi birdenbire o güne götürdü beni…
Senin bana uzanmış kolların sarktı iki yanına, benimse oyuncağım düştü elimden…
Bakışlarını nakşetmiştim zihnime…
Sen ne kadar değişsen de değişmeyecek olan bakışlarını…


Rânâ Altay

5 yorum

  1. Afferin!..
    Ucundan birazını bildiğim bu hikayeyi ancak böyle anlatabilirdin…
    İtiraf zamanıdır; yıllardır ilk defa başka birinin yazdığı böyle satırlara ağladım…
    M:)*

  2. Ellerine sağlık diyorum Sevgili Rana… Sadece bakışlarından bile tanıyabiliyorsun geri döneni, ama hayat kollarına başka başka sepetler, hikayeler, artılar, eksiler takmış oluyor. Sana yutkunmak kalıyor, bir de şükretmek… Herkes için hayırlısı neyse o olsun.

  3. Bu hikaye beni en ince yerimden yaraladı.
    İçim burkuldu, nefesim kesildi. Bu kadar güzel mi yazıyla ifade edilebilir, en ince duygular.
    Sağ olun,var olun sevgili Rana, paylaştığınız hikaye bütün tüylerimi diken diken etti ve ben çok çook eskilere ablamları yurtdışına gönderdiğimiz o yıllara gittim. Sevdiklerimiz hep ama hep gönlümüzde bizimle beraber yaşamaktalar. Onlar çok uzaklarda olsalarda bizimle.
    Sağlıcakla…
    Savaşçı…

  4. İnsanın en iyi anlatabildiği şey yaşadığı şeydir…

  5. En güzel eserler yaşananlardan çıkıyor demek ki…
    Yine de, başka acılar yaşamamanı, ama daha nice biribirinden güzel eserlere de imza atmanı diliyorum sevgili Rânâ.
    Ellerine sağlık, gönlün dert görmesin…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir