Sevgiliye mektup 2: ÇOK ZAMAN OLDU
Tohumlar suya doydu, filiz oldu, başak oldu boy, boy.
Ve başaklar buğdaya durdu.
Çok zaman oldu…
Hasat zamanı yakın…
Yaz serinlemeye başladı.
Sonbaharın kokusu, yavaş, yavaş duyuluyor.
Bulutlar siyaha döndü…
Çok zaman oldu…
Yağmurlar çok yakın…
Geceler kısa hala, sabah çabuk oluyor, bu yüzden beklemek daha kolay.
Yıldızları seyrediyorum, canım hiç sıkılmıyor.
Çok zaman oldu…
Geceler uzamak üzere…
Kuşlar gurup, gurup oradan oraya uçuyor, daha buradalar.
Göçmelerine ne kadar var?
Çığlıkları sabahlarıma karışıyor hala.
Çok zaman oldu…
Göç mevsimi kapıda…
Can mı sıkıntıda, canan mı?
Yok ikisi de gülebiliyor, ikisi de kendi aleminde, ikisi de ayrı, ayrı yaşıyor.
Çok zaman oldu…
Can, cananını özlüyor…
Ya sen? Sen neredesin?
Aranmak mı, aranıp da bulunamamak mı niyetin?
Yolunu gözlemiyorum, yolları izliyorum.
Biliyorum bir gün geçersin o yollardan, geçtiğin, geçeceğin yollara gülümsüyorum.
Çok zaman oldu…
Artık gözyaşlarımı tutamıyorum…
Sevdiğim;
Bu sana hangi mektubum;
Pencereme konan kuşlarla yolladığım!
Yıldız Seçen
Yüreğin dert görmesin Yıldız; çok güzel duygular, çok güzel satırlar…
Ama bu final;
“Sevdiğim;
Bu sana hangi mektubum;
Pencereme konan kuşlarla yolladığım!”
Ancak bu kadar güzel olabilirdi sanırım…
Yüreğin dert görmesin, güzel kalemin daim yazsın.
Sevgilerle 🙂