Öncesi ve sonrası ve daha sonrası gönlümden hep sana doğru akmakmış.
Seni tanıdığımda karanlıklar içinde oradan oraya savrulan bir adamdım, ya da kocaman bir çocuk. Bunu kendime itiraf edemiyordum… Karanlıkların aydınlığa döndüğü anlar seninle başladı. Gönlümün nuru, gözümün nuru, nefesimin nuru oldun.
Her başlangıç bir ayrılık, her ayrılık seninle binlerce, milyonlarca, sayıların yetemeyeceği güzel başlangıçlardı. Geçen zamanda neler oldu, hayatlar başladı bitti nefesler alınıp verildi geride kalanlar yürümekte oldukları yola devam etti ama emekleyerek, yürüyerek, koşarak…
Sensiz geçen her saniye dakika; beni bu alemden aldı, yok oldum, bedenim vardı ama geride başka birşey yoktu. Dualarım vardı. Annemin duaları ve seni görebilmek ümidi. Dayanağım bunlardı…
Her dönüşümde bir durak ve sokak lambası oluyordu adresim. Hafızamda döndürdüğüm anlar, geçen diyaloglar, dahası diyorum kendime; nereden geldin, nereye gideceksin?
Ama zaman, senin olduğun mekanda akıp gidiyor!…
Bense bir binaya bakarak sokak lambası ile dertleşiyorum; o da aydınlatıyor karanlığı, senin beni aydınlattığın gibi…
Yolculuğum sana…
Rabbim şahit olsun, son anıma kadar sen olacaksın…
Levent