Ne omuzunda silah, ne de mermin vardı ya
Bir amansız anımda savunmasız vurdun yâr
Ateşleyen tetiği kirpiklerin kurdu ya
Bir şey olmamış gibi, öyle bakıp durdun yâr.
Sarsıldıkça dumanım tüter oldu serimden
Gözlerime bakarak, manasını sordun yâr.
Dışıma vuruyordu ısı zayıf derimden
Dağ içinde lâv gibi gizli yanan hardın yâr.
Varlığıma ispattı gönlüme kor doluşun
Esasında aşılmaz dağlar gibi zordun yâr
Aşkımın gıdasıydı uzaklarda oluşun
Sana düşkünlüğümü bilmem neye yordun yâr.
Küçücük kıvılcımdan, çok geçmeden nâr oldun
Ve nihayet müzmin bir maraz gibi sardın yâr.
Çayda şeker, sütte yağ, bende ise yâr oldun
Kim baksa göremezdi, yok içinde vardın yâr.
Sultan Yürük
Yâr dediğin böyle vurmalı, şair dediğin böyle yazmalı…
Dilime bunlar geldi ablacığım.
O güzel yüreğinize, o hep yazası kaleminize sağlık.
Yeni senemiz Sevgi Ailemize ve bütün dünyaya güzellikler getirsin inşallah.
Saygılar, selamlar…
HİCRAN SEÇKİN
İlk okuduğumda da ve sonraki bütün okumalarımda hep aynı tadı bıraktı bu şiirin sevgili Sultan Yürük… İnanılmaz bir sanat müziği eseri olabilir; bir bestekârın eline ulaşırsa, diye düşünüyorum…