Duygu Bahçemiz (YASINA AÇAN ÇİÇEKLER – Belma Tavşan)

Düşkünlüğümü yağmala! İçimdeki terkedilmiş Filistinli çocuğu vur! Gözlerimdeki inancını al! Ellerimi de bırak! Öyle git… Etten ve kemikten bir heykel de senin armağanın olsun aşkın sanat tarihine. Git! Bir destan da ben eklerim elbet sevda sayfalarına. Zor değildir kaybedecek hiçbir şeyi olmayan için korkularını aydınlık renklere boyamak! Senden önce de siyahtı düşlerim. Senden önce de düştüm ve kanadı gecelerim.
Yalnızlığın anadiliyim ben! Sensizliğin lugatı yok! Sensizliğin seni yok! Sensizliğin sesi yok! Yine de ben, bensizliğine yanıyorum.
Kusursuz bir ordunun donanımlı bir askeri gibi değil, kaybede kaybede körleşmiş kılıcından başka hiçbir silahı olmayan yetim bir savaşçı misali yeniliyorum sana. Sonra sana, sonra yine sana! Bir gün, iki gün, beş gün değil, her gün… Sen savaş sonrası ganimetlerini toplarken, ben; yastığımdaki çukura esir veriyorum gözbebeğimdeki tebessüm güllerimi.
Yaşam alanı daralıyor umutlarımın. Yasına açan çiçekler oksijenimi soluyor. Yaşanmış acıların üstünden geçiyorum, kim bilir kaçıncı kez. Kara kalem bir hayata doğmuştum. Gözlerim gözlerini göremiyorsa bundan! Gidişinle hiçbir ilgisi yok! İnan! Sen başlatmıştın ve gitmek (!) en çok ta sana yakışırdı zaten. Meğer ben denize düşüp sana sarılmışım! Sonra da… sonramız yok işte.
Göçmen kuşların ihanetiyle sürmelediğin gözlerinle gezdiğin bütün kentlerde, bulduğun ilk mavide, belki de her mavide pusuya yatacaksın bilirim. Bense; borsası tabana vurmuş bir ülkenin yalnızlık resimleri olup, gecenin en yarısında gizli gizli kentlerin duvarlarına asılacağım. Balçıkla sıvamaya çalıştığın, beceremeyince de giderek yok olacağına inandığın sevdamla, lokma lokma hüznümü doyuracağım.
Kazanmanın tadını bilmeyenler en güçlü yenilgilerle çıkarırlar hayatın tadını. Çünkü onlar; kalınca da yeniktir, giderse de! Severken de yeniktir, sevilirken de! Öyleyse şimdi ben kalıyorum, sen gidiyorsun ya hangimiz yenik, hangimiz galibiz bu hayatta?!!!
Zılgıtı çalınmış türküler besliyorum tarihi kederlerimin zirvesinde. “bedenine büyük gelen hüzün urbalarından arın” diyorsun giderken, bir de gözlerinden başla beni unutmaya! İYİ AMA NASIL?.. 

Belma Tavşan

4 yorum

  1. Gerçekten güzel yazılmış. Tebrik ederim. Daha şiirsel bir havaya sokmak mümkün yazılanları yazarın devam ederek yazılarını yayınlatmasını dilerim.

  2. Süperr… Çok etkilendim… Çevremizde de böyle duygularını mükemmel bir şekilde dile getiren insanlar olsa keşke:) çok güzel duygularına sağlık şair bacım…

  3. Ellerine sağlık Belma Tavşan… Bazı cümleleri tekrar tekrar okudum. Harika vurgular var. Devamını diliyorum…

Anonim için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir