Yâre doğru yürüyenler, kavuşmayı umuyor…
Size bir sır vereceğim;
Ama,,, herkes anlamayacak!..
İne duman tutmak misali; tilki varsa çıkacak…
Ambara kedi salmak örneği; fare varsa kaçacak…
Her olduğunuz aşı; hastalıktan değildi, farkındasınız!.. Lakin bütün okul açıyordu kolunu; birbirlerine cesaret vererek… Neden aşı olduklarını izah ediyorlardı. Bu ince-çelimsiz-zayıf mikrobun kendi vücutlarında ne işe yarayacağını konuşuyorlardı…
Size bir sır vereceğim;
Sanki,,, kendim anlamış gibi!..
Lokman Hakîm, çok uğraştı, biliyor musunuz?..
On sene aradı ve buldu da sonunda aradığını… Hayvanından atladı yere. Heyecan içindeydi. İşte önündeydi aradığı çiçek ve hem de tam mevsimiydi…
Fakat koparmaya kıyamadı o bitkiyi hemen; gözyaşları süzüldü yanaklarından. Diz çöktü yere, uzuun uzun şükretti…
Yorgundu. Uyukladı mı, yoksa duasını mı uzattı bilinmez…
Ama, gözlerini açıp dikkatini topladığında…
…bulduğu bitkiyi,
…merkebinin yemiş olduğunu gördü!..
…..
Bundan hazîn bir aşk hikâyesini nasıl yazabilirim?..
Aramak-bulmak, anlamak-anlamamak ve kavuşup-kaybetmek adına?..
Size bir sır vereceğim;
Sonra, sizlerle birlikte ben de oturacağım başına…
Ve bu sırrın esrârını emmeye çalışacağım!..
Bu sır kırk senedir beni bekliyor, bense on senedir şu sırrı arıyordum:
…..
Uçan; içine üflenmiş olan balondur!..
Uçan balon; içine üflenmiş olandır!..
Uçabilen balon;
İçine üflenmiş olan balondur!..
Kovun eşekleri!..
Stop
Muammer Erkul
31 Temmuz 2008 Perşembe