1981 senesiydi.
Bursa’da gazete dağıtıcısıydım.
Sabah ofisten gazetelerimi almak için girmiştim. Enver abiler teşrif etmişler. Beni görünce:
"Yaşar, ne kadar zayıflamışsın (18 kilo) Saim abi sana bakmıyor mu?"
"Bakıyor efendim" demeye kalmadan, hemen:
"Akşama Cüneyt abilere yemeğe gel" buyurdular.
Arkasından da işimin kıymetini anlamam için:
"Yaşar, Allahüteala dilerse bu büroyu altınla doldur mu?
"Elbette efendim…"
"Gazeteleri elden dağıtım yerine bayilerden dağıtsak, sen ne işe yararsın?" Buyurdular.
"Vaktim ve fırsatım olsa gazete dağıtıcısı olmak isterdim." buyururlardı.
"Arkadaşlarımı almadan cennete girmem" buyururdunuz,
Cennette buluşmak ümmidi ile hoşçakalın.
Yaşar Alacak, Düzce