Enver Abi’li hatıralara SİZDEN YORUMLAR


Hatırası olmasa da birşeyler yazmak isteyenler…
Veya yazılmış hatıralara genel olarak yorum yapmak isteyenler, en aşağıdaki kutaya yazabilirler…
Yazdıklarınız "Gönder" dediğinizden sonra, en kısa zamanda açılacaktır…
SİTE 
 

32 yorum

  1. şuan da bunu yazıyor olmak beni o kadar üzüyor ki dünya ve ahiret hayatımı kurtaran enver amcam allah senden razı olsun duasına kavuştum ve hayatım değişti allah rahmet eylesin ama hatıralar buradaki hiçbir karaktere sığmaz…

    PORTAKAL ÇİÇEĞİ

  2. Babam hastaneye kaldırıldığını söylediğinde, sadece küçük bir operasyon geçireceğini düşünmüştüm. O’nu kaybetmek kadar büyük bir şeyin olacağı aklıma bile gelmedi.Çünkü erkendi “Gidiş’i” her ölüm gibi erken..Bir insan bir insanı görmeden ne kadar çok sevebiliyorsa ben ondanda fazla sevdim O’nu.Hala bir umut var içimde sanki ölmemiş gibi geliyor.Bir kaç gün sonra yine sohbetini okuyacakmışım gibi.Seni çok özleyeceğiz.

    RÜMEYSA GÖKGEDİK

  3. Allahü Teala gani gani rahmet eylesin. İnna lillah ve inna ileyhi raciun.

    ÖMÜR

  4. 1985 yılında Türkiye Çocuk Dergisinin başyazılarını o yazardı. O zamanlar çok sevmiştim. Sonra yine severek hayatını takip ettim.
    Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesindeki iftarda rahmetli babasının iki vasiyeti olduğunu söylemişti:
    “Bir üniversite bitir ve namazlarını kıl!..”
    Unutmadığım diğer sözleri:
    “İnsan her şeye doyar sevgiye doymaz” ve “İki şeyi unut, sana yapılan kötülüğü unut ve yaptığın iyiliği unut” demişti.
    Allah gani gani rahmet eylesin.
    SELİM

  5. Öyle bir sızlıyor ki kalbim, sanki ağlasam bile hüngür hüngür, yetmeyecek gibi. Nereye gitti, bu karanlık dünyadan hangi aydınlıklara ve güzelliklere kavuştu…
    Allah rahmet eylesin.
    Onun hatıralarını yaşatmak nasip olsun bizlere.
    Kelimelerim yetmedi. Cümleleri yazıp silmekle yetiniyorum sadece. Yetim ve yapayalnız hissetmek çok zor.
    ELİF

  6. Bugün onun nefes almadığı bir dünyaya uyanmak ne zordu… Kalbim dahi çarpmak istemedi… Kalbimin de dermanı yoktu atmaya. Onsuzluğa alışmak çok zor olacak… Muammer abimizin buyurduğu gibi bunu şu an anlayamayız. TEK TESELLİM ÖYLE HÜSNÜ ZAN EDİYORUM Kİ GİTTİĞİ YERDEN BİZLERE DAHA ÇOK HİMMET EDECEK. BİZİ BURALARDA GARİP YALNIZ BIRAKMAYACAK.
    Hepimizin başı sağ olsun.
    Rabbim dünyada himmetinden ahirette de yanlarından ayırmasın inşallah…
    Sevgi

  7. Sabahtan beri televizyonda, radyoda, internet ortamında söylenen, yazılan hatıralar, sözler o kadar çok ve güzel ki… Sadece bir kısmını takip edebildim üstelik… Ve o kadar farklı kesimden, o kadar farklı insanın kalbine dokunmuş ki, şaşırdım bir çoğuna da… Çünkü bu insanlara karşı içimde sebebini bilmediğim bir yakınlık hissetmiştim hep… Şimdi anlıyorum ki, Onun muhabbet parmağı dokunmuş ve iz bırakmış o insanların kalbinde, muhabbetle anıyorlar… Kimi kime bağışlarlar, kim bilir ki?.. Ama işte, “şimdi” ortaya çıktı bunlar böylesine ucu bucağı bulunmaz bir bütün halinde!.. Aklıma hep “Ölüm gülümdür” isimli yazın geliyor abiciğim… Eşsiz güzellikte bir gül gibi bütün yapraklarıyla açıldılar; ama… Gül varlıkları aramızdan çekilip alındıktan sonra!..
    Dereceleri âlâ olsun, şefaatlerinden mahrum etmesin Mevlam. O’nun için baş sağlığı dilemek ve rahmet okumak çok ağır geliyor ama, başımız sağolsun…
    Hicran Seçkin

  8. ALLAH DOSTU BÜYÜK ZAT, DÜN DOSTUNA KAVUŞTU.
    EYÜB SULTAN YANINDAN, KALKIP CENNETE UÇTU.

    O GÜNÜLLER SULTANINI Kaybetiğime ne kadar üzülüp kahr oluyorsam , onu tanıdığıma
    da daha fazla seviniyorum. Düşünüyorum da, Enver abe zamanında yaşayacaksın ve onu tanımadan kayedeceksin. Ne büyük talihsizlik . Onu tanık büyük hazinelere kavuşmaktan daha büyük
    Zenginlikti. Onu hakiki sevenleri içinde hiç bir fakir görmedim. En zenginlerin başında gelenlerin biri
    MUSTAFA KIBRISLI Abi idi. ENVER de sevgi bulaşıcı idi. Ona kin yakın olmaya başladı ise SEVGİ ninimetine yakalanıyordu. Bende Sevgi nimetine bulaştığıma inanıyorum. Kavuştuğum sevgi nimeti
    İçin Rabbime hamd,ü senalar ediyorum.
    Hazni çetin

  9. Son sohbetlerini görüntülü olarak izlemek nasip olmuştu. Canıma bakmıştı sanki… “Ahirette her şey açığa çıkacak” manasında sözlerinin olduğu bir kısım vardı. Öylesine manidar bir ifadesi vardı ki… Onlar zaten görüyorlardı öteleri ama göremeyen, orada herşeyin açığa çıkacağını bir türlü idrak etmek istemeyen bizlerdik… Varlığında kıymetini bilemedik, onu doğru ve yeterince anlayamadık, hiç değilse kaybettikten sonra anlamamızı nasip etsin Allahü teala.
    Mekanları cennet olsun. Bütün sevenlerine sabırlar versin cenabı Allah.
    Fatma

  10. Ağabeyimiz, babamız, amcamız, hocamız… herşeyimiz gitti ağabey… Bu acı tariflere sığmıyor!.. Onların maddi himayelerinden başka, manevi himayeleri her an üzerimizdeydi… Kafana bir şey mi takıldı, kalbine bir tereddüt mü düştü, hiç ummadığın yerden tak diye geliyordu cevabı…
    Hiç unutmam bir gün aklıma, yanıbaşlarına kadar sokulup sonra ihanet eden… Ve daha başka türlü, onlara çok yaklaşabildiği halde niyeti, kalbi, inancı bozuk olan insanlar gelmişti. Milyon fersah ötedeki insanların bile gönlünden geçeni görebilip himmet ediyorlar, niye yanlarındaki bu bozuk insanları ele vermiyorlar, bozukluklarını iyi bildikleri halde yüzlerine vurmuyorlar?.. Dile getirmiyorum, bir hikmeti vardır diyorum ama zihnime de takılmıştı işte…

    Alperen

  11. Devamı…
    Ve belki dakikalar, belki birkaç saat sonra geldi cevabı; “İmam-ı Rabbani hazretlerinin en yakınında, özel hizmetinde bulunan şu kadar kimse münafıktı!” Vurulmuşa döndüm o an, ilk defa duymuştum bu bilgiyi. Benim zihnim daha kendine gelip neden niye diyemeden devamında cevabı geldi: “Çünkü onlar her işlerinde Peygamber Efendimizin sünneti şerifelerine uyarlar. Peygamber Efendimiz de o zamanki münafıkların (yani inanmış görünüp inanmayanların) kimler olduğunu çok iyi biliyorlardı. Ama yüzlerine vurmadılar, zahire göre hüküm verdiler… Bu büyük zâtlar da bu konuda Efendimize uydular…” Söz de, soru da bitmişti bende… Bir büyüğümüz o an naklettiği bilgiler arasına bu bilgiyi de ilave edivermişti… Ve daha neler neler… Kabul edilecek olsaydı da ömürlerimizi onlara verseydik, ömürlerce şereflendirselerdi dünyayı… Ama yok işte! Eshabı kiram efendilerimiz buyururlarmış ya; “Mâte Resulullah!”
    Alperen

  12. Yokluğuna kendimizi hiç hazırlamadığımız insanlar vardır. Bir gün gelip de “onu kaybetmek” başa geldiğinde elinin kolun iki yana düştüğü, kimsesiz kaldığını hissettiğin vakitler vardır. İşte o zaman ne derman kalır canda, ne de artık bundan sonra güneş eskisi gibi doğacaktır cihanda…

    Ah Enver Abi…

    Enver Abimiz. Hepimizin, herkesin Enver Ağabeyi. Yakınlarından, arkadaşlarından, İhlas camiasından, sevenlerinden her kime sorsan aynı noktaya geliyor; “O hepimizin ağabeyiydi”. Koooskoca adamlar gözleri dolarak konuşuyorlar ardından muhabbet ve hasretle… Tanışan, tanışamayan; gören, görmüş olmayan herkes aynı kuvvetli muhabbetle bağlı olduğunu dile getiriyor kendisine. Böylesine bir güzellik kime nasib olur… Allahü teala bizleri de o mübareğin şefaatlerine kavuştursun. Ve gözlerimizi kapayacağımız o ana kadar, Enver Abimizin çizdiği dosdoğru yoldan devam ederek hayatlarımızı tamamlamayı nasib eylesin.

  13. (Devam)

    Allahü teala Enver Abimize rahmet eylesin.

    Çok zor. Ve her zaman da çok zor olarak kalacak. Fakat biz buna alışmaya çalışacağız. Hepimiz, birbirimize bıraktığı emanetleriz Enver Abi’nin. Bundan sonra birbirimize daha çok sarılacağız, daha çok bağlanacağız, daha çok çalışacağız ve çok güzel işler yapacağız inşallah.

    Kıymetli eşi Dilvin Hanımefendilere ve kıymetli oğlu Mücahid Abilere ve İhlas camiasına, sizlere, bizlere, dostlarına ve bütün sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

    Sevgi ve muhabbetle…

    C. Temür

  14. İnsan yıllarca yanı başında bir hazine durur da, şöyle dönüp bakmaz mı? Elini uzatıp almaz mı? İşte o insan benim!..
    Yıllardır sevgili Muammer seninle tanışmamıza rağmen, ben neden bir gün olsun Enver abinin olduğu herhangi bir organizasyona gelmedim onun o gülen yüzünü görmeye… Böyle üzüleyim diye herhalde, nasip! Bu kadar yakın olup bunu yaşamamak… Bu öldüğünü duyduğumdaki ilk duygum… Sonra hatıralar geldi ve beni ellerimden tutup Sultanahmet’teki ajansa götürdü. Orada seninle ilk tanıştığımız günlerden bir gün “bu adam neden hep güleryüzlü” diye sormuştum.
    Sen büyük bir sevgi ve saygıyla ve heyecanla “çünkü geceleri hep ağlıyor da ondan” diye cevaplamıştın…
    Ve onun sizi nasıl sevdiğin anlatırken sen de o gülen kalbinle onu görmeden bana sevdirmiştin.
    Ona olan hayranlığını ilk zamanlarda, şimdi itiraf ediyorum, abartılı bulmuştum. Fakat aynı duyguları ben de yaşar oldum özellikle gazete ve İhlasla tanışınca…
    İlirya Seven

  15. Yine gazetemin satır aralarında okuduğum söz, az da olsa tesellim bugünlerde..
    “..ölüm bir hiçlik değil, bir yokluk değil.. Bir tebdil-i mekândır..” Bilhassa ömrü, vicdanlı kimselerin azınlık olduğu bir sahada, Hak rızası için halka hizmet etmekle tükenmiş zatlara..
    ..
    Yine aylardan yaprak dökümü.. Çocukluğumuzun güzel isimlerini bir bir, bize bu ömrü bahşedene (cc) uğurluyoruz. Başımız sağolsun.. İmtihanını verdi o.. Felâh buldu inşallah, bize bir avuç hatıra, bolca özlemek kaldı yine.. Makâmı âlî , mekânı cennet olsun…
    Refika Fatma

  16. Dil henüz dönmüyor, kalp, dimağ öyle şaşkın ki…
    22.02.2013 saat 21.30’da sevenlerinin kalbinde, kapanmayacak, derin ve asude bir yara açıldı… Ruhları, bedenden ayrılıp da şefaatine kavuşmakla mutmain olacak. Enver Abim, Abimiz, Abim… Sizin, bıraktığınız bayrağı Kıymetli Ahmed Mücahid Ören Abi’miz ile birlikte bütün sevenlerinizle beraber bizler de acizane olarak taşıyacağız.

    Merhum Vehbi Arvas Abi’nin sözü:
    “Onlar erdi vuslata, bizler dünyanın mihnetindeyiz.”
    tK

  17. “Ölümü sevgili gibi kucaklayan ve şehitliğe susayan İnsanlara,
    esaret teklif etmek çok boş ve gülünçtür…”
    Şeyh Şamil
    Şimdi rahat et ey sevgili abim..Ne mutlu size sevgiliye kavuştunuz…

    Zeki Akan

  18. Rabbim ondan razi olsun hakteala rahmet eylesin bizleri ona layik eylesin basimiz sagolsun abi :,(

    Şule Akça

  19. Enver abinin kaybı büyük hüzün zaten, sizlerin diliniz donmasın parmaklarınız çözülsün kü, onun emanetine sahip çıkalım… Mekanı cennet olsun Büyük Çınarın… Derin üzüntüye boğdu yokluğu… BAŞIMIZ SAĞOLSUN

    MAVİ YILDIZ

  20. Sayın Muammer Erkul bey kardeşim, “Alimin ölümü, alemin ölümüdür.” sözünü çok güzel açıkladınız.
    ..
    Çok güzel düşünmüşsünüz Allahütala yardımcınız olsun inşallah.

    NURHAN YEŞİLBURSA

  21. Allahu Teala RAhmet eylesin.Şefaatlerine nail eylesin…

    SEVAL TUNA

  22. Allah rahmet eylesin, geride kalan aile efradına ve sevenlerine sabır versin. (İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. Amin.)

    SÜLEYMAN ELDENİZ

  23. Ezeli hilkatte ziyafet çekilmiş Enver’e, Ruhan doymuş, sığmamış hiçbir yere, Hep Bir’i bulmuş, gezse de nerden nere, Müjdelerle selam olsun, kim ki muhib Enver’e..

    Ey Gonva-i nurun cem’i Enver, Hurmetine sevsin bizi ol Server (aleyhisselam), Matlub-u maksud odur zatında cevher, Çün Allahü ekber, Allahü ekber..

    (Merhum Seyyid Mustafa Duruöz Selimiye camii imamı)

    FAİK

  24. Kendisiyle tanışma imkanım olmadı.
    Ama; hani etrafınızda bazı isimler olur da onları doğduğunuz günden beri tanıyor gibi hissedersiniz. Ben de ismini her duyduğumda böyle hissederdim.
    Ve
    ..onu tanıyanların yazdıklarını okudukça!
    Tanımış olmayı çok isterdim!..
    Allah(c.c.) rahmet buyursun, yakınlarına ve sevenlerine sabır versin.

    Zehra Öner

  25. Kaç yaşımda olduğumu hatırlayamadığım ufacık bir çocukken Enver amca Bursa’da bir açılışa gelmişti. Arkadaşlarım bir yolunu bulup elini öpmüşler, babamla ben rahatsızlık vermemek için uzakta durmuştuk.. Gözlerim dolu dolu, kalbim mahzun, boynum bükük kenarda beklerken o kadar yoğunlukta Enver amcam yanımıza geldi. Elini uzattı, gönlümü aldı.. Artık dünyalar benimdi…
    Aradan seneler geçti. Ne zaman sıkıntıya düşsem yardımıma koştu. Sevincimi artırdı, acımı azalttı…
    Bir defasında sohbetinde iken “Ya Rabbi, Enver abinin hatırına bana evliyalık nasib eyle” diye kalbimden dua ettim. Sohbeti kesti ve üç defa “Beleş yok, beleş yok, beleş yok!” dedi.. Ve kaldığı yerden sohbetine devam etti…
    Bir bakışına bin can feda… Muhterem efendim elveda…
    Rabbim derecesini yüksek eylesin. Cennette bizleri de komşu eylesin. Amin.

    İbrahim İlyas

  26. Ben kıymetini sonradan anlamaya başlayanlardanım… Başlamak kelimesi bile yavan duruyor değil mi?
    Nasipsizliğin böylesi…
    İlk duyduğumda herşeyimi kaybettiğimi düşündüm. Korktum, çok korktum. Hala daha korkuyorum. Çünkü sebeb-i saadetim idi O benim. Elbette korkularımızın üstüne gideceğiz değil mi? Şimdi dualarım, okuyabildiklerim ve keşke canımdan çok sevmem gerektiğini daha önce anlasaydım diye hayıflanışlarımdayım.
    Allahü teala Muhterem Büyüğümüz Enver Ağabeyimizi sorgusuz sualsiz cennetine alsın. Dünyada iken hayal ettiği herşeyin tez zamanda gerçekleşmesini nasib etsin. Kabr-i Şerifinden elini çenesine dayayıp, memnuniyet içerisinde gülümsediğini rüyalarımızda hepimize göstersin, amin amin amin…
    Bu şerefe nail olanlar da isim vermeden burada paylaşsın. Nazar değebilir ya o bakımdan.
    Rabbim bıraktıkları mirasa tam bağlılıkla sahip çıkabilmeyi, arttırarak devam edebilmeyi tüm mirasçılarına nasib eylesin, amin.

    Mehmet Yavuz

  27. İlk karşılaştığımız gün en mutlu günümdü , “SEN” de bunu bilğin için “DUA”et ,( Rabbim en kötü günüm böyle olsun de )demiştin…. Evet ben hep “DUA “ettim ve hep mutlu oldum hiç kötü günüm olmadı; taki 22 Şubat gecesine kadar…
    Artık her şey daha hüzünlü ve artık bulunduğum durumun adı boşluk …. Her geçen gün daha çok düşüyorum o boşluğun en derinine ve kavuşmak için “SANA” Eyyy SEVGİLİ , beklemekteyim vuslatı….

  28. Enver Ören ağabeyi 34 yıldır tanıyorum.Benim varlığımdan haberdar olmadıkları halde kalp gözüyle hissederek en çaresiz zamanlarımda sahibi oldukları TÜRKİYE Gazetesi ve TGRT-FM aracılığıyla imdadıma yetiştiler.Kendimi çok ezik ve aciz hissettiğim de kişilik kazanmama vesile oldular.Kıymetli büyüğümü anlatabilmek haddim değil. Kendileri, kendilerini bütün dünyaya öyle eksiksiz anlattılar ki;Bize söz kalmadı. Ama bendeki manevi huzurun tek vesilesi olduğunu bütün zerrelerimle söyleyebilirim.Kendimi nasipli sayıyorum çünki Mükemmel şahsiyeti tanıma bahtiyarlığına ermekle kalmayıp kendilerini anlayıp sevgi ve saygıyla bağlandım. Çocuklarıma ve çevreme hep güler yüzünü gösterip; Örnek alınması “şart” olarak vasiyet ettim. En yakınımı kaybettiğimde bile bu kadar yaralanmamıştım. Bu yara, bedenim toprak oluncaya kadar kanamaya devam edecektir. Mekanları Cennetül Firdevs olsun Sevenlerine sabırlar diliyorum.

  29. Ah ağabeycim ah gözyaşları içinde yorum yazıyorum. Merhum Enver Ören abiye ilk gördüğüm ve tanıştığımda 16 – 17 yaşları arasında idim. Şu anda 49 yaşındayım aradan ne kadar zaman geçti ah ah. Üzerimde ailemde hakkı çok, merhum Enver Ören abinin hakkını asla ödeyemem, ödemem de mümkün değil. Anılarım elbette var o anıları yazacak halde değilim. Üzüntülüyüm, yetim kaldık. Belçika’dan oğlum Muharrem ile cenaze namazını katıldık. İki gün Eyüp’te merhum hocamızın ve Enver Ören abimizin kabirlerine ziyaret ederek tekrar gözyaşı döktük. Açımız büyük, Allahü Teala Enver Ören abimizin şefaatini cümlemize nail eylesin. Mekanın cennet olsun Enver ağabeycim.

    HALİL UYGUN

  30. Enver abi,

    Çin’den Türkiye’ye her dönüşümde bana “Bana bi dahaki sefere yine beklerim” buyururlardı, fakat son sefer görüştüğümüzde, sadece “Yolun açık olsun” buyurdular. O zaman anlamıştım bir şeylerin ters olduğunu… Dışarı çıkıp bir sigara yaktım gözler yaşlı,
    Sonra dedim ki kendi kendime, talebeye olumsuz düşünmek yakışmaz, Ben yanlış düşünüyorum…
    Yanlış düşünmemişim meğer… Bunu 22 Şubat gecesi Pekin saati ile 04:00 ‘te gelen bir telefonla anladım. Uyandığımda telefon ekranında Arayan sevgili dostum Salih abinin numarasını görünce anladım. Ama dedim ki kendi kendime, bu telefon o telefon değil, olamaz… Açtım, Salih abi; “Abi Enver abiler vefat etdi…” dedi… Akabinde Nurullah abi aradı “Biliyorum abi” dedim…
    Peygamber Efendimizin şerefli torunlardan aldım haberi…

    AHMET ŞAHİN

  31. ENVER ABİYİ BİRKEZ DE OLSA GÖRMEYİ,ONUN MÜBAREK SOHBETLERİNDE BULUNMAYI VE DUALARINI ALMAYI ÇOOK İSTERDİM…ALLUHU TEALA RAHMET EYLESİN.MEKANI CENNET OLSUN.İNŞALLAH ŞEFAATİNE KAVUŞURUZ…
    ESMA

Celal Temür için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir