Fetih ordusuna dâhil olmak! [29 Mayıs 2009 Cuma]

Topkapı Otogarı vardı eskiden, sur dışında. Ankara’ya, Şanlıurfa’ya, Trabzon’a ve Anadolu’nun her yerine gidecek otobüsler buradan kalkardı. Şimdi oralar açıldı; çimen, çiçek, ağaç oldu ki, iyi oldu. Çünkü fetih ordusunun yerleştiği ve nihayetinde İstanbul surlarının deşildiği mekândı burası…

Şimdi bir hayal kurmanızı istiyorum: Son defa İstanbul surlarına bakıyorsunuz, sağınıza… Biraz uzakta metrobüs durağı ve karayolunun sesi… İleride birkaç küçük cami, ağaçlar, çiçekler, gökyüzünde bulutlar…
Şimdi, önünüzdeki merdivenden epey aşağı iniyorsunuz. Bir koridordan yürüyorsunuz; duvarlarındaki çizimlere bakarak, yazıları okuyarak. Bir başka merdivenden dönerek yukarı çıkıyorsunuz ki gökyüzünde yine bulutlar, yine aynı yönde surlar, yerlerde çimenler, uzakta ağaçlar ama bir ufuktan ta diğer ufka kadar savaşçılar!..
Atlar kişniyor, feryatlar, top gürlemeleri, mancınık vınlamaları; Mehmed Hân, beyaz atı üstünde son emrini vermiş; etrafında mübarek hocaları. Bütün gözler hedefe kilitli; kuleler surlara dayanmış, boşluğa uçanlar ve işte! Surların tepesinde kırmızı bayrak!
Hemen yanınızda bir koca şâhi topu! Gülleler ayaklarınızın dibinde, her yana oklar saplanmış. Kargılar, kılıçlar, kalkanlar, miğferler… Biri kazdığı tünelin ağzında vurulmuş; birileri hendeğin orada yere düşmüş…

Bugün 29 Mayıs 2009. Bugün olmazsa yakında; 29 Mayıs 1453 gününü görmeye gidin! Fethin bir ân’ını (sanki) canlı gibi yaşayın!
1453 Fetih Müzesi bir büyük kubbe ki çapı 40 metre. Üç bin metrekarelik iç alanına yapıştırılmış (dünyanın en büyük resmi olan) panaromik tuval ile aranızda çeşitli eşyalar, nesneler, araçlar…
10 metre çapındaki dairevî platformun ortasındasınız. Gerisi hayal gücünüze kalmış…

Stop
Muammer Erkul
29 Mayıs 2009 Cuma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir