Bir ıslık, gevremiş kâğıt gibi yırttı havayı…
Bir ok; zehirli yılan dişi gibi hedefe uçtu….
….
Sarardı ten,,, sarsıldı can,,
Ve yeşil mintan;
Ala boyandı!..
Bir tohum; kirpiğimi aralayıp toprağa düştü…
Kara kirpiklerden sıyrılmış, onlarca tohum arasına düştü… Yüzlerce tohum arasına, binlerce tohum arasına düştü;
Kapkara!..
…..
Titredi toprak,,, çatladı kabuk,,
Ve yeşil çimen;
Kana boyandı!..
Sen, bilmiyordun;
Gelincik tohumu ağladığımı!..
…..
Sen bilmiyordun; göz görmez siyah tohumlar döküldüğünü gözlerimden…
Sen, bilmiyordun; bilmek istemediklerini!..
Halbuki kuşlar bile yol bulur, bakarak hatırana!..
Geniiş ve yeşil ovalarda, birer kırmızı damla gibidir üzerinde oturup seni düşündüğüm tarlalar!..
Kanayan bir yaraya sarılmış yeşil fistana benzer, gözyaşımı emmiş olan çayırlar!..
Sen… Sahi sen bilmiyordun değil mi; ağladıkça gelincik tohumu saçıldığını gözlerimden?..
Yooo, sen bilmiyordun, sadece;
Bilmek istemediklerini!..
Islıklı bir ok, zehirli bir yılan gibi hedefe uçtu…
Sarardı ten,,, sarsıldı can,, ve yeşil mintan;
Ala boyandı!..
Bir kara tohum; ayırıp kirpiklerimi geçti aradan, ve binlerce tohumun derdine düştü…
Titredi toprak,,, çatladı kabuk,, Ve yeşil çimen;
Kana boyandı!..
Yeşildi mintanlarım, yeşildi fistanlarım, yeşildim…
Sarardım, sarsıldım; titredim, çatladım!
…..
Yeşil iken ne var ise dışımda, ve içimde;
Sana boyandı!..
Stop
Muammer Erkul
29 Eylül 2002 Pazar