Geniz yangını [18 Aralık 2003 Perşembe]

(…üşüyenlere!)

Bana bir şeyler yollaman hoşuma gidiyor, biliyor musun?.. Bana, duygularını ulaştırman hoşuma gidiyor! İyi ki varsın!..
…demişti, ama sözünün yankısı devam etti:
…..
Biliyorum; gözündeyim…
Beni gördükçe, bana baktıkça, biliyorum ki; bakışlarından gönlüne akıyorum… Ve işte bunun için yakıyorum kağıtlarını;
Adımı her yazışında!…

Çünkü “ben” sızıyorum senden…
“Ben” süzülüyorum, “ben” taşıyorum, “ben” akıyorum erimiş cevher gibi…
Dayanamıyor buna kağıtlar; yanıyorlar!..
…..
Bilmiyor musun?..

Biliyorum, evet…
…..
Genzini gözyaşı yakan bir kurt gibiyim.
Başım yukarda; nefesimi değil, sesimi değil, ciğerimi dökmeye çalışıyorum sana!..

Ben bile kayıpken kendi karanlığımın içinde; bir sen varsın, bir de şavkın… İzindeyim!..
Önünden bulutlar geçiyor yıııl yıl.
Yıllarca karanlıkta kalıyorum…

Seni ilk gördüğüm gün gibi aslında ışığın, içimde. Ama bak, nasırlı göz kapaklarım; tutamıyor yaşımı…
Yaşlanıyorum; sensizce!..
…..
Ve sessizce soluyorum; pazen bir fistan gibi soluyorken zaman!

Şimdi yine, genzim yanıyor; gözyaşımdan…
İçi kaynayan bir kurt gibi, dağ başında tütüyorum; sana doğru!..
İçi kanıyor dağlarımın; ışığınla yıkandıkça… Ama yine kanımı ışığınla yıkıyorum!

İçimde gerili bir yay gibisin…

Sen, orda, karanlığımın tepesinde, parlak ama yapayalnız bir ay gibisin…
Sen, orda, karanlığın içinde, üşümelisin.
Üşümelisin, üşümelisin, hep, hep ama hep üşümelisin;
..bensiz kaldığın zaman!
…..
Çünkü ben, hep üşüyorum…

Stop
Muammer Erkul
18 Aralık 2003 Perşembe

 

2 yorum

  1. Bu nasıl bir anlatımdır böyle?!

    ŞAHİKA ATEŞ

  2. Favorilerimden biridir, yıllardır!

    Hilale M.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir