Gözlerine düşmüşüm [29 Ocak 2001 Pazartesi]

Gözlerine düşmüşüm

İçime kor;
Denize güneş düşmüş…

Göllere mehtap inmiş…
Ve sinmiş;
Tüm suların üzerine sevdalar…
…..
Bütün ışıklar suya;
Ben?..
Gözlerine düşmüşüm!

Canııımm terlemiş, canım; ten kokunun üstüne!..
Gün, terinde parlamış;
Canım düşmüş gözüne!
…..
Canım terlemiş canım!..
Ve sızmışım ben, bahar yağmuru gibi özüne…

Gök, kızarmış bir somun gibi bölüşmüş güneşini denizle!.. Göğe, sanki yüzen kuşlar… Denize sanki uçan balıklar üşüşmüş!..
Gök, güneşini denizle bölüşmüş!


 
Mehtap göllere sinmiş…
Ve inmiş…
tüm suların…
üzerine;
sevdalar…
…..
Bütün ışıklar suya;
Ben?..
Gözlerine düşmüşüm!

… Fakat, yine de anlayamam… Böylesi düşkünlüklerimden sular mı ısınııır, ışıklar mı serinler?..
Bilmem!
…..
Ama hep özlerim içi boş bir döşek gibi seni;
Isınırken ısıtmak, ısıtırken ısınmak için!..
Hep özlerim, hep özlerim;
İki kuru dalı sürterek ateş yakmayı bekleyen bir fukara gibidir özlemim… Bilmem, sular mı ısınıır, ışıklar mı serinler, bilmem…
Bilmem ki özlemekten başkasını…
Sadece özlerim.

Aahhh!..
İçime kor;
Denize güneş düşmüş yine…

Göllere mehtap inmiş…
Ve sinmiş;
Tüm suların üzerine sevdalar…
Yine!..
…..
Yine;
Bütün ışıklar suya, ben gözlerine düşmüşüm!
Ben, gözlerine düşmüşüm…
Gözlerine düşmüşüm!

———————————————————

Dedem anlatmıştı ki:

Su ve musluk!

“… Doğum günü hediyeniz hâlâ duruyor.
Bir de yarın sabah 9.30’da aramayı düşünüyordum. Çünkü yarın o saatte 2 yıl olacak sizinle tanışmamız. Ben çok mutluyum sizi tanımış olmaktan.
Güzel Mevlâ’m kör gözlerim faydalansın diye, sizi bana ışık olarak verdi. ‘Merhaba’ derken size, yüreğim içimde davul çalıyordu… Meğer bu günlerin muştucusuymuş…
Sizi seviyorum. Şu anda içimdeki davul yine çalıyor. İnşaallah gelecek günlerin müjdesi olsun!
İyi ki vardın, iyi ki buldum…
Sizin hiçbir acınızı duymak bana nasip olmasın…”

“BUNLAR BİZDEN OLSAYDI, diye cevap yazdırdı dedem…
… ELİMİZDE VAR SANDIĞINIZI HERKESE VERİRDİK!..
…..
Ama bakan ve isteyen görür, nasibi olan faydalanır musluktan akan sudan…
Asıl, bize GÖRMEYİ kısmet edene…
Ve SUYU, ULAŞABİLECEĞİMİZ MUSLUKTAN gönderene hamdolsun…
…..
Sakın unutmayın bunu ve sakın karıştırmayın biribirine;
SU İLE MUSLUK, TAMAMEN FARKLI ŞEYLERDİR!..”

(Not: O, sabah söylediği saatte aradı… Ağlıyordu.
Ben ise henüz; “BİR İNSANIN SOPA YEMEDEN DE AĞLAYABİLECEĞİNİ” anlayamayacak yaştaydım!..
Bu yazışma ise, gecenin 01’inden bile sonra olmuştu…
Bir de, dedemin bu kadarcık bir cevabı yazdırmak için niye o kadar acele ettiğini, anlayamadım…)


Stop
Muammer Erkul
29 Ocak 2001 Pazartesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir