Gül gibi… [19 Temmuz 2007 Perşembe]

Sadi-i Şirazî’yi çok severim… Ben de onun gibi inanırım ki; küçük hikâyeciklerle çok şeyler anlatılır.
Ve o konuşursa, ben susarım:
…..
KÖLE
Bey, kölesini satılığa çıkarmıştı. Tellal bağırırken, köle çekinerek yaklaştı sahibine ve;
-Efendim, dedi… Siz benden daha iyi bir köle bulabilirsiniz, fakat ben sizin gibi bir efendi bulamam… Lütfen beni satmayın…
Kölenin sözleri yüreğini titretti adamın. Satmaktan vazgeçti.

İNSAN VE KÖPEK
Kırlarda yaşayan birinin ayağını köpek ısırdı. Öyle bir kızgınlıkla ısırmıştı ki, zehirli kan damlıyordu. Gece boyu ayağının acısından uyuyamadı adam.
Küçük kızı babasına acıdı. Fakat çıkışmaktan da geri durmadı:
-Senin dişin yok muydu? Sen de onun ayağını ısırsaydın…
Adam hem acıyla kıvranıyor, hem de gülüyordu…
-Olmaz olur mu, benim de dişlerim var. Üstelik köpeğin ayağını koparacak kadar da güçlü. Fakat dişlerimin bir köpeğe dokunmasına gönlüm razı değil… Bu o denli iğrenç bir şey ki, biri eline kılıç alıp;
“Şu köpeğin ayağını ısıracaksın, yoksa boynunu vururum” dese, yine yapamam… İnsan köpeğin yaptığını yapamaz!..

GÜL GİBİ TEBESSÜM
Güzel ahlaklı bir adam yaşardı, kendi ülkesinde bir zamanlar… Kötülere de iyi davranır, onlar hakkında iyi konuşurdu… Ölümünden sonra, biri rüyasında gördü bu adamı.
-Ölünce neler geldi başına, diye sordu.
Adam, gül gibi tebessüm ederek;
-Hayattayken başkalarına nasıl davrandıysam, burada bana da öyle davranıldı, dedi…

—————
Kitap:
KÖŞK’E “GÜL” HAREKÂTI
(Habil Tecimen – Bülent Bengisu / AkışYayınları)
Abdullah Gül’ün gülen bir resmi ve hemen altına not edilmiş, 1999 yılında söylediği çok mühim şu sözüyle başlıyor bu enteresan kitap: “Avrupa ile birleşmeden, bu ülkede insan haklarında demokratik standartların elde edilemeyeceğinin farkındayız.”
Bir açıdan sekiz on senemizin tarihi bu kitap; fakat diğer açıdan AK Parti oluşumunun tarihi ve aynı zamanda çok partili dönem sancılarının… Haliyle bir başka açıdan da, geçtiğimiz günlerde yaşanan tarihî Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının fotoğrafı…
Bunları mı yaşamışız veya bunları yaşamış mıyız gerçekten; şaşırmamak elde değil!
Bazen bana öyle geliyor ki, tarih; sanki yaşadıklarımızdan değil de, “unuttuklarımızdan” müteşekkil!..
Köşk’e “Gül” Harekâtı isimli kitap çok kimsenin zihnini yeniden hareketlendirecek, hafızasını tazeleyecek. Belki, Abdullah Gül’ün bile! Çünkü Abdullah Gül’ün tarihi de var bu kitapta: Büyük Doğu’lu dönem, Milli Türk Talebe Birliği yılları. Evlilik cüzdanındaki imzanın neredeyse mürekkebi kurumadan, sabaha karşı kapısı çalınan ve alınıp götürülen Abdullah… İki ay kadar sorgu, sual, tutukluluk hali ve varılan netice: Temiz!..
Köşk’e “Gül” Harekâtı; duyup okuduğumuz siyasi çalkantılarından, şahidi olduğumuz Cumhuriyet Mitingleri’ne, bazı partilerin Meclis’ten kaçışına kadar, yani geçtiğimiz aya, Haziran içinde olanlara/yazılanlara kadar, “kronolojik roman” bile denilebilecek, son dönem Türkiye’sinin bir anlamda belgeseli…
Benim gibi, “vıcık vıcık siyaset” sevmeyenlerin bile hoşlanacağı, derli toplu bir özet…
Hazırlayan ve yayınlayanları kutluyorum.
 

Stop
Muammer Erkul
19 Temmuz 2007 Perşembe

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir