Hatıralar Sokağı (EKMEK SARILAN GAZETE KÂĞIDI – Gönül)

Merhaba STOP.

Sizi 2000 yılından bu yana tanıyorum. Yazılarınızı takip ediyorum demeyi çok isterdim ama maalesef batıya göre biraz, hatta çok doğuda kalmış orta halli bir ailenin çocuğuyum.

Sizin yazılarınızla ilk defa bir bakkalda ekmek alınca ekmek üşümesin diye verilen bir parça gazetede tanıştım ve o zaman daha ilköğretim 6.sınıf öğrencisi olan meraklı bir çocuktum. Ama tesadüf zincirim devam etti. O zaman mahalleye yeni taşınan komşumuzun  benle yaşıt kızıyla oynarken arkadaşımın "marjinal" teyzesiyle tanıştım ve o da sizin takipçiniz olduğunu söylemişti. Ve 3 yıl kadar günlük yazdığınız yazılar birkaç gün ara ile elime geçer olmuştu. Okulda babası öğretmen olan bir arkadaşım vardı. Babasının eskiyen gazetelerinden sizin yazılarınızı kesip bana getirmişti. Bu olaya şahit olan el işi öğretmenim de arada bir okula gelen gazetelerden yazılarınızı kesip kimseye göstermeden kitabımın arasına koyar olmuştu…
Yani bilinen bir şahsiyettiniz vessellam. Ve galiba bu kelimeyi yanlış yazdım umarım affedersiniz.
Kısacası (ki pek kısa olmadı ama) bu insanlar size ulaşmam konusunda beni hep desteklediler.
Çocukluk hayallerimdeki kahraman yazar sizsiniz yani.

Ki hiç unutmam "Büyü dükkanı" diye bir yazınız vardı ve ben onun sonunu okuyamadım. Bir diğer unutamadığım yazınız "Kıymızı bebek". Ve diğeri de "Yalnız olmanın tarif edilmez hafifiliği". 2000 yılına ait köşe yazılarınızın neredeyse hepsi var elimde. Tabi o zaman bilgisayar bu kadar kolay ulaşım araçlarından değildi. Ve türkçe öğretmenim sizi takip ettiğimi fark ettiğinde arşivci olmanın nasıl olduğundan ve öneminden bahsetmişti. Bende hâlâ durur 2000 ve 20001 yılına ait yazılarınız.

Şu an ise elimde 11 mart 2010  Perşembe gününe ait bir yazı var. BONSAİLER ile ilgili. Uzun zamandır ilk defa karşılaştım yazılarınızla. Yazınızı dönemin şartlarına nazaran düşününce size hak verdim. Yine olduğu gibi sözünüzü öyle güzel söylemişsiniz ki, hem nal incinmemiş, hem de mıh. Sayenizde yine ve yeniden birşey öğrendim: BONSAİ kelimesinin anlamını. Sağ olun.
Yazıyı okuyunca heyecanlandım açıkçası, uzun zaman önce kaybettiğim fakat hiç unutmadığım oyuncağımı bulmuş gibi oldum.

Gelelim bu güne…
Şu an Edebiyat 1. sınıf okuyan bir üniversite öğrencisiyim. Sizinle tekrar karşılaşmak büyük bir keyifti. Çocukken okuduğum yazara ulaşma gibi bir gayem yoktu,  fakat büyümek insanı değiştiriyor galiba, nedenini bilmiyorum.
Size "yazılarınız elimde" diye kötü bir şaka yapma isteğim bile var, ama eminim siz de okumaktan sıkıldınız. Yeter diyerek çocukluk anılarımı başka zamana saklıyorum ve size başarı diliyorum.
Emin olun bir yerlerde birilerine ulaşıyorsunuz. Basit bir ekmek kağıdıyla bile olsa…
Hep orda olun emi…

BAŞARILAR.

HİÇ KİMSE GÖRÜNMESE BİLE BİRİ MUTLAKA VARDIR. 
 
SAYGILAR

GÖNÜL / KAHRAMANMARAŞ

4 yorum

  1. Author

    Bu ne güzel bir hatıra böyle 🙂
    Bu ne güzel duygular…

    Ellerine sağlık sevgili Gönül. Hatıranı bizlerle de paylaştığın için gönül dolusu teşekkürler.
    Ve derslerinde başarılar diliyorum, dilerim mesleğinin hakkını veren iyi bir edebiyatçı olursun.

    Hicran Seçkin

  2. Sevgili Gönül, sen de hep burada ol…

  3. Çok güzel, çok içten, çok bizden bir yazı olmuş…
    Sevgiyle kal:)))

  4. Bu yazıdan sıkılmak mı? Mümkün değil. Harika! diyebilirim tek kelimeyle.. İyi ki paylaşmışsınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir