Muammer abi yazmak istiyorum ama ekrana düşen kelimeler kalbimi ve hislerimi kâfi miktarda yansıtamıyor. Ben sadece biliyorum ki şu an birşeyler başarabildiysem hayatımda, kazandığım bütün sınavlar, takılmadan geçtiğim bütün tümsekler yalnız sizin ve yazılarınızın ışığı sayesinde olmuştur.
Kaybettiğim bütün umutlarımı bir bir yazılarınızı okurken tekrar kazandım.
İş yerimde duvarlarım hep sizin yazılarınızla doluydu yıllarca ve bu suretle daha birkaç sevgi ailesi üyesiyle tanışmıştım.
Riskli bir ameliyata girerken sedyeye uzandığımda aklıma gelen iki seçeneğim olduğuydu: mutlu olmak ya da kara talihime yanmak…
Ben gülümsemeyi ve mutluluğu seçtim, bu ancak sizin yazılarınızı hatırladığımda mümkün oldu.
Yürekler o derece yakındı ki hiç tanışmadığım bir ailem vardı sanki.
Yüreğiniz asla susmasın…
Sevgiler kere sevgiler…
Fatma Çakır
Bir yazımda hiç ödül istemediğimi söylemiştim ama işte bu satırlar benim için birer madalya, bizim için birer onur, çünkü bunu hep birlikte yaptık.
Ben size kendi içimde ve dışımda bulduklarımı anlattım, sizler de beni eğittiniz, büyüttünüz, neyi nasıl yapmam ve nelerden uzak durmam gerektiğini öğrettiniz zaman içinde…
Bunca yıl sonra işte önüme/önümüze çıktıkça bu satırlar ve böyle güzel insanlar; diyorum ki iyi ki yapmışım… İyi ki sabahı görmüşüm sayısız kere, iyi ki parmaklarım nasır tutmuş ve hatta iyi ki omzum/boynum arızalı kalmış sizlerle telefonda konuşmaktan…
Bir yazı daha geldi şimdi hatırıma; sevmek zaman vermektir…
Seni ve seni ve seni ve seni de, hakikaten hepinizi seviyorum, kendi sevme şeklimle…
Ve görüyorum ki siz bu sevme şeklimden razıymışsınız 94’ten beri.
Siz olsaydınız benim yerime ister miydiniz ki başka ödül?..
Haklısınız, aklınızdan o yazı geçiyor şimdi, evet: Sultan olsam insanların gönlüne kurardım sarayımı!..
Sevgiler ve sevgiler ve sevgiler kere sevgiler.. :)))
Muammer Erkul