Murâda…
Sesimi duyamıyor musun?
Kalbimi dinle!
Duyamıyorsan beni; ya çook uzaklardayım senden… Veya çok yakınında, ama çok…
Üçüncü ihtimalse bir akan deryanın iki yakasındaki ayaklar gibi kalmamızdı. O oldu: Bağlandık; kavuşamadık!
Kavuşanlar ise bizimle kavuştu…
Öyle bir ödüldü ki bu; sanki cezaya benziyordu mahşeri beklemek!
En zoru; aynı köprünün iki ayağı gibi kalmak: Hep bağlı, ama hep aynı mesafede… Yani seni özlemek cenneti özlemekle bağlantılı yahut cenneti, seninle daha çok özlemek!
Karşımda sen; iftar sofrasındaki hurma hasreti!
Sımmmsıkı bağlarla sarılmışsan bana ve ayakta tutansam seni, ben de öyle sarmalanmışım ki sana, seninle ayakta durabilirim; aynı köprünün diğer ayağı gibi…
Bilirim ki senden düşmek, toprağa düşmektir veya nihayet cennete çıkmaktır!
Aynı köprünün iki ayağı; sen ve ben…
Asla vazgeçmeyen biri birinden… Asla küsmeyen biri birine ve asla ve asla ve bu aslaların sonuncusu; asla biri birinin omzuna yaslanamayan, kucağında uyuyamayan!..
Bir göz göze bakıp eriyiştir bizimkisi, karşı kıtaya; kendi dünyalarımızdan.
Hâlbuki her gelen sendendir bana ve sana her giden benden!
Aah ki bana süzülmeseydin, sürülmeseydin zehir acısı gibi; böyle yanar mıydım derinden, kaynar mıydı içim, tüter miydi başım ve akar mıydı kelimelerim sana doğru; bir volkandan taşan lavlar gibi?
Keşke bir köprü ayağı gibi susabilseydim; susuşunu dinleyebilseydim; dediğini duyabilseydim; seni anlayabilseydim…
Sesimi duyamıyor musun?
Kalbimi dinle!
Duyamıyorsan beni; ya çok uzağım senden veya çok yakın. Ya da…
Stop
Muammer Erkul
01 Kasım 2009 Pazar
Yaaaaaaa süper olmuuuuuşşşşş!..
Sen var ya, bu işi biliyorsun.
Bunu herkes de ben de biliyoruz zaten, amaaaaa ne diyeceğimi bilmiyorum.
Çok güzel. Yüreğine, kalemine sağlık.
ÜSTADIIIIIM!
Ağlıyorummmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm yaaaaa… Bu nasıl birşeydir böyle, göz yaşlarıma hakim olamadım inanın, bu yazıyı okurken kendimi gördüm sanki… Nefes alışım bile değisti… Diyecek hiç hiç birsey bulamıyorum affediniz, müthisti sadece… Böyle güzel yazıları okumak herkese nasip olmaz… Güzel bir hediye sağolunuz…
GÜL
Çokk güzel bir yazı…
Harika olmuş yine..
Ama neden ben bişey anlayamadım!!..
Bazen bedenen en yakınındaki ruhen en uzağındakidir ya insanın, elini uzatsan dokunacaksındır eline ama dokunamazsın bir türlü yüreğinin teline. Ulaşmak hep imkansız gibidir, çünkü o sadece senin zihninde şekil almış bir gökkuşağı halesidir.
Canım hurma çekti:))))
Muhteşem bir yazı, yine Muammer’i çok kıskandım.:((( Hasetimden çaatttt diye çatlıyacağım:))))
Olmaz ki, böyle de yazılmaz kiiii…
“Keşke bir köprü ayağı gibi susabilseydim; susuşunu dinleyebilseydim; dediğini duyabilseydim; seni anlayabilseydim…”
Kanımca insan, söylediklerinde değil söyleyemediklerinde saklı biraz. Bu sebepten, konuştuklarını değil sustuklarını duyabilmeli karşısındaki. Bu da onu, baş kulağıyla değil gönül kulağıyla dinlemekle mümkün galiba. Ve bütün bunlar bizi gönül gözüyle görüp yine gönül kulağıyla dinleyecek bir gönül insanıyla mümkün galiba… BU YAZINIZI DA ÇOK BEĞENDİM, NASIL OLACAK BÖYLE? :))
SERRA B.
Çok güzel bir yazı bu gün canım ablam Yıldız’ımın doğumgünü, izniniz olursa ona hediye etmek istiyorum. Canımcım iyi ki doğdun ve iyi ki benim ablamsın. SENİ SEVİYORUM.
AYSUN
Karşımda sen; iftar sofrasındaki hurma hasreti!
Aradaki belki de cennet mesafesi!
(Harika bir eser!)
ŞAHİKA ATEŞ
Onu kaybettikten sonra okudum bu yazıyı…
Cennete birlikte gitmek istemiştik oysa…
Ben ikisine de kavuşmak için dualar ediyorum…
Hasretimdi benim gurbetim oldu şimdi…
ŞEFFAFİNCİ
Hurma mesafesini tekrar okudum.
Çok özel oldu bu yazı.
Nazlı…
Nazik…
İncee…
Çok özel…
Ve içine alan… Böyle usuul usul çekiyor gibi içine…
Çok güzel ya ilk defa sizden duyuyorum ‘hurma mesafesi’ ne kadar güzel ve doğru :))
Okurken çok büyük keyif almıştım, ama ÜSTADIM senin sesinden duymak ayrı keyif verdi.
Yani seni özlemek cenneti özlemekle bağlantılı yahut cenneti, seninle daha çok özlemek!
Ayşe
Güzel oldu, güzel 🙂
“Hurma mesafesi” mübârek Ramazan ayında iyi gider.
Yayınlasın da sevinelim 🙂
ŞAHİKA ATEŞ
Ahh, HURMA MESAFESİ…
Seni herkes tanısa isterim.
Okur
Nazlı hanıımm, Hurma mesafesi’nin de bi tadına bakın, çok seveceksiniz. 🙂
Gölçiçeği