Az önce öylesine, raftaki kitapları karıştırıyorken; ummadığım bir kitapta “keramet” diye bir kelimeye rastladım. Merak edip okumaya başladım ki, zaten kısacık bir hikâyeydi…
Vakti zamanında, bir ülkede iki kardeş yaşarmış. Biri çobanmış bunların, diğeriyse kunduracı.
Çoban olan karar vererek bir gün, şöyle demiş kendine:
“-Ermeden, nefsimin müştehâsına (iştahlarına) dizgin vurmadan, dağdan aşağı inmeyeceğim!..”
Yapmış da dediğini…
Seneler senesi nefsiyle ve karşılaştığı bütün zorluklarla mücadele etmiş. Fakat sonunda öyle bir noktaya gelmiş ki; koyunlarından sağdığı sütler ile doldurduğu mendilini, uçlarından düğümleyip şehre yürümüş. Dosdoğru, kunduracı kardeşinin dükkânına varmış.
Selam vermiş önce. Ve sonra sessizce, elindeki süt dolu mendili çivilerden birine takmış…
O sırada, dükkan kapısından bir hanım girmiş içeri. Gençmiş, güzelmiş de… Kendisine ayakkabı yaptırmak istiyormuş…
Kunduracı, kendi elindeki işi bırakmadan, sessizce oturmakta olan kardeşine dönerek;
“-Aman birader, görüyorsun ki işim çok… Şu hanımın ölçüsünü sen alıver” demiş…
Şaşırmış çoban. İtiraz da edememiş. Ağabeyinin dediğini yapmak için eğildiğinde yüreğine olanlar olmuş.
Tam müşteri hanımın ayak ölçüsünü alırken…
…çiviye taktığı mendilinin içindeki süt…
…şırıl şırıl yere akmaya başlamış!..
Ağabey pişkin ve soğukkanlıymış. Hemen kendi cebinden bir mendil çıkarıp yere yaymış.
“-Burası da ne kadar sıcak oldu” diyerek mangaldaki ateşi mendilin içine doldurup, dört ucundan düğümleyerek başka bir çiviye asmış…
…..
Bunu yaparken de, kardeşinin kulağına şunları fısıldar:
“-Marifet, dağda, insanlardan ayrı kalarak değil, halkın içinde aynı mertebeye ermektir!..”
Şimdi bu anlattığımın, bizim köşemizle; yani kitapla edebiyatla, kültürle sanatla, kasetle filmle alakası ne, diyorsan, yakında görürsün…
Kes bu yazıyı sen, koy cebine;
Bu hikâyeye (eğer üç beş gün önce lazım olmadıysa bile) birkaç güne kadar ihtiyacın olur!
Malum, zaman âhir zaman;
Ya sana bir söz eden olur da okutursun veya senin birine bir söz söylemen gerekir, okursun!..
…….
KİTAP:
Türk tasavvuf edebiyatı SUFİ ŞİİRLER ANTOLOJİSİ-Mustafa Özçelik imzasıyla. 350 sayfa. Lamure yayınlamış… Lamure’den iki kitap daha: Tarihin perde arkası, Modern Zamanlarda OSMANLI’YI ARAMAK- İsmail Çolak… Ve; Kültür ve medeniyetin mimarları, Milenyum Müjdesi BİNYILIN BİRİKİMİ- Güngör Özyiğit’in kaleminden…
RAHİBE KETY- Mine Dev… YAĞMUR YÜKLÜ SEVDALAR- Nuray Genç… Bu iki roman ile Recai Yahyaoğlu’nun şiirleri ÇARESIZLİĞİ BIRAK isimli kitaplar Nesil Yayınları’nda çıktı…
Akis Kitap; REIKI el kitabını yayınlamış, Nazmi Musal imzasıyla…
NLP İLE 1 NUMARA OLMAK- Cengiz Erengil… ÖSS-OKS için SÜPER KAZANMA TEKNİKLERİ- Bilal Özbay isimli kitaplar ise Ares Kitap
tarafından yayınlandı…
Stop
Muammer Erkul
29 Aralık 2005 Perşembe