Küçücük komiklikler [03 Aralık 2004 Cuma]

Hadi, “komiklikler” hayal edelim bugün:
Bir kedi olacaksın…
Bütün fareleri avlayacaksın, ama ağzını da o pis mahluklara dokundurmayacaksın.
“Aksi halde seni sevmem”, denecek sana!

Bir köpek olacaksın…
Bütün hırsızları, uğursuzları kovacaksın, ama boynundan zincirlenmiş olarak ve havlamadan.
“Gürültü yaparsan cezanı çekersin”, denecek sana!

Bir tavuk olacaksın…
Her gün tazecik, sıcacık yumurtlayacaksın, ama gıdaklamadan ve bahçedeki çiçek ve sebzelerin kökünü eşelemeden.
“Yoksa sıcak pilavın üstünde sırt üstü yatarsın”, denecek sana!

Atı at, kaplumbağayı kaplumbağa, öküzü öküz, koyunu koyun, balığı balık, yılanı yılan, şebeği şebek yapan… Ve her birini diğerlerinden ayıran özellikleri var.
Bu, normal…
Zaten onları “o” kılan de işte bu farklılıklar.
Zaten bunun için tuhaf ve zor geliyor salyangoza; çekirgenin sıçrayışı…
Zaten işte aynı sebepten çekirge de, duvardaki yaldızlı yazılarına hayran kalıyor salyangozun…

Martıyı martı yapan farklılıklar var…
Yunusu yunus yapan…
Ve; beni ben…
Seni sen!

Bizler, bazen gece ve gündüz kadar farklıyız birbirimizden. Kimimiz öğle vaktini, kimimiz şafağın söküşünü, kimimiz ikindi dinlenişini andırıyoruz…
Fakat, hepimiz bir günün parçalarıyız!
Kimimiz çiçek açışına, kimimiz kar yağışına, kimimiz güneşin yakışına benziyoruz. Kimimizse sarı ve savrulan yaprakları hatırlatıyoruz…
Fakat, her birimiz aynı mevsimin dilimleriyiz!..

Şimdi, ben; “bu ben” olurken, başkasının tünelinden-rayından geçip-gelmedim bu istasyona…
Ben, bu ben olmaya gelirken vagon vagon da hatalar-günahlar çekip getirdim ardımdan…
Ama, neticede şimdiki ben’e yakın bir hayaldi kovaladığım; zamanın içinde ve zeminin ortasında…
İşte sen de kendi yolundasın, ve kendi kendine şöyle diyeceksin günü gelince: “Şu an buradayım… Çünkü sebebi; şu ve şu yollardan geçmiş olmamdır!..”
Bize sorulacak olan; kendi yolumuzda neler yaptığımızdır…

Özet lazım olsaydı eğer bu özete, sanırım şöyle olurdu:
Farklı farklıyız, sabretmeliyiz; sevinmeliyiz, çünkü böyle çok güzeliz…

Stop
Muammer Erkul
03 Aralık 2004 Cuma

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir