Mahkûm trenler
Günün belirli saatlerinde sesini duyuyorum… Kimi getiriyor, bilmiyorum. Veya kimi götürüyor.
Uzaktan… Derinden…
Ama “yürekten” bir haykırış gibi bu trenlerin sesi.
Uzak, derin…
Ama hep taze gelişleri ve taze gidişleri söylüyor bana.
Trenler ayrılışların hüznünü anlatıyor;
Ve kavuşmaların çığlığını bağırıyor…
Trenler vagon vagon duygu taşıyor; insan değil!..
Trenler hep aynı rayların üzerinde, bir fermuar gibi; aynı yarayı bir açıyor bir kapıyor…
Sesini duyuyorum (sanki) zamanın gerisinden…
“Tren geçiyor, duyuyor musun?..”
Dinliyoruz beraberce.
Sonra, derin nefes alışlara benzeyen konuşmanı, neden olduğunu bilmeden susturup,
“Tren; geliyor!..” diyorum.
Trenler gidiyor da, geçiyor da, geliyor da…
Ama galiba, trenlerin “geliyor” olmasını istiyorum gizliden gizliye…
Kıskancım!
Bir akrep gibi hem de; “ölümüne” sevdalıyım.
Kıskaç gibi kavramak ve bırakmamak istiyorum tuttummu!..
Tutuldum mu da yapışıp kalmak istiyorum hasret kokan bir öpüş gibi!..
Trenlere sevdalıyım.
Yo, trenler bana sevdalı… Bir de sana.
Trenler, tren olalı beri gidip gelmekte, yüreğim ve yüreğin arasındaki raylarda!
Trenler özgürlükleri kadar mahkûm;
Bize!..
Trenler kırkayaklara mı benziyor?
Şu, yarine “kırk ayakla birden” koşan kırkayaklara…
Ama kolları yok kırkayakların; ahtapot gibi sarmak için!
Kolları olmayan trenlerden sen inmezsen…
Ve bedenime dolanmazsa kolların!..
Sus hadi…
Tırmalanıyor içim!
Tırmanıyorum sana doğru…
Bir bardak gibi doluyum aslında ve karıştırdıkça, çökmüş olduğun yerden kalkıp karışıyorsun içime;
Tadın, damağıma kadar geliyor!..
Sus hadi…
Bin yıldır sustuğun gibi!..
Ne sen konuş;
Ne de ben, seni ne çok özlediğimi söyleyeyim!
——————————————————–
ŞİİR
Seni Düşünürüm…
Ben her zaman seni düşünürüm.
Hayallerinle uyurum geceleri.
Tatlı sabahları, mutlu günleri,
Sende bulurum. Siyah üzümde gözlerini.
İncilerde dişlerini, Kemanlarda kaşlarını,
Görmüş olurum. Sevgime karşılık vermezsen, Aşkımı inkâr edersen,
Bırakıp da gidersen, Ben kahrolurum.
Yolda yürürken varlığını,
Yokluğunu darlığını, Kara günde yârlığını. Düşler dururum…
Kırdım ise sözlerimle, İncittiysem gözlerimle, Küstürdüysem nazlarımla, Tövbekâr olurum…
Öğretmen
Ünsal Akgün-Akhisar
Ayırma beni senden
Doladım dilime artık adını,
Ediyorum sabah-akşam terennüm.
Bilmiyorum sensizliğin yâdını;
Beni senden ayrı bırakma gülüm!
Uzakta olsan da hep yanımdasın
“Nasıl” diye sorma, hep kanımdasın
Senle yaşıyorum, hep canımdasın
Aşkınla geçiyor benim her günüm!
Senden ayrı kalmak bana işkence
Nasip olmaz seni sevmek her gence
Fikrimi sorarsan sevdiğim bence
Seni benden ancak ayırır ölüm!
Cihangir Doğan
Bir adam yaptığı bir suçtan dolayı mahkûm edilmiştir. İdam edilmek üzeredir. Devrin padişahı da uzakta veziriyle beraber olayı seyrediyor. O sırada suçlu, padişahın şahsına ağza alınmayacak küfürler etmeye başlar. Uzakta bulunan padişah bunları anlayamaz ve vezirlerinden birine sorar.
O da efendimiz der, suçlu hatalarını anladığını, tövbe ettiğini söylüyor ve sizin de uzun ve mutlu bir ömür sürmeniz için dua ediyor.
Padişah bundan çok hoşlanıyor ve adamı affediyor. Ertesi günü o veziri kıskanan başka bir vezir, padişahım diyor, vezir kulunuz dün size yalan söyledi. Suçlu hatalarına tövbe etmek ne gezer, bilakis size çok kötü şekilde küfretme cesaretini gösterdi.
Akıllı bir adam olan padişah şu cevabı verir: Be adam, o yalan söyledi, bir adamın hayatını kurtardı, sen doğru söylemekle ne kazandın?
Deniz-Kastamonu
Bazen çok kuvvetli sandığımız dostluklar, doğru zannettiğimiz bir şeyi uluorta söylemek yüzünden bozulur… “Eğer bu kadar ufak bir şeye tahammülü yoksa, o zaten dost değildir” demek kolaydır!..
Nüvit Osmay
Sizi tanıdıktan ve köşenizi okumaya başladıktan sonra tekrar hayatı yaşamaya sarıldım. İçimde tekrar bir ümit ışığı doğdu.
Yalnız, tek başına ve çaresizlik döneminde bana ve bizlere ümit ışığı verdin. Bunun için teşekkür ederim, sana minnettarım.
Senin köşende tekrar umut buldum. Tekrar mutluluğu ve sevgiyi yakalamaya çalıştım ve çalışacağım da. İçimdeki o ümit ışığını hiçbir zaman kaybetmeyecek ve hayata yenik düşmeyeceğim…
Ben buradan herkese sesleniyorum: Sevin ve gülümseyin. Sevin ki siz de sevilesiniz.
Allah tüm sevenleri ve sevilenleri ayırmasın. Her ne olursa olsun hayata yenik düşmeyin.
Esra M.
ÖĞRENDİM Kİ!
Sabır; bol meyveli bir bahçenin meşakkatli yolu gibidir…
Stop
Muammer Erkul
03 Eylül 1999 Cuma