Mecnun… Bildiğin Mecnun.
Mecnun, bulduğu bir kâğıda; aklından geçenleri, gönlünden kopanları, dilinden dökülenleri yazacak… Sonra kâğıdı mahallenin duvarına asacak… Bunu bütün mahalleli görecek ve yazdıklarını okumuş olanlar Leyla’ya haber salacak…
Aaah, o nasıl bir hayaldir;
İhtimali bile, kor ateş gibi cozuuur cozur yakar durur içini!
Mecnun ki; aşkından başka nesi var deseler, yalan!
Veya bir yalan okyanusunda çırpınan tek gerçek; onun aşkı!
Aaah bu aşk ki vuran şimşek gibi, çarpan yıldırım gibi; ve mecnûn edecekleri değil de kendi bilir, kimin içine düşeceğini!..
Mecnun… Bildiğin Mecnun…
Şehir kapılarının dışında, surların dibinde… Bütün güzelliklerden dışlanmış, ama kıymet biçilmiş olan bütün güzellikleri de zaten kendisi dışında bırakmış…
Fakat Mecnun, dışlanmasıyla ve dışında bıraktıklarıyla Mecnun olmuş!..
İşte bu Mecnun; bir kâğıda aşkını yazacak ve bir gönüllü ulak, alıp onun yazdıklarını sevdiceğine götürecek…
Mecnun, başka ne ister?
Yangınına isim diye seçtiği yahut ismini yangını bildiği; bakarsa bir kerecik, üzerinde onun yazdıkları bulunan kâğıda… Değerse bakışları onlara, üzerlerinde gezerse…
…bundan başka neyin adı “ödül” olur?
Ödül;
Yazdıklarının,
..sevdiklerin tarafından okunmasıdır…
Ödül;
Mecnun’a Leyla’nın… Ve bana ise senin bakışlarının gezinmesidir;
..şu kâğıda yan yana konmuş harflerin üzerinde!..
Yazdığının, sevdiği tarafından okunmasından büyük hangi ödül olabilir Mecnun’a?..
Ve ben, neye sevinebilirim bundan daha çok?
Not:
Bu yazıyı (sanki) ben yazmadım!
Sabah uyandım; zihnimde yazılmış buldum…
Biraz daha uyudum, hayret ki uyandığımda yine hatırlıyordum. Tembellik ettim yine kalkmadım, fakat baktım ki uyandığımda yine zihnimde!..
Dedim ki; yarının yazısı budur!
Sebebini merak bile etmedim…
…..
Not: Köşemizde hiç yayınlanmamış ve yayınlanmayacak olan röportaj, hatıra, gezi ve bunlara benzer yazılara ayrıca fotoğraflara www.muammererkul.com adresinden ulaşabilirsiniz…
Stop
Muammer Erkul
17 Şubat 2008 Pazar