Mektuplar / “Sana” uyandıran kâbus…

ONDAN GELEN: ——————

Gece uyuyalı bir-iki saat olmuştu. 01.00’den sonra korkunç bir kâbusla uyandım!.. Etkisinden bir süre kurtulamadım, lavaboya gitmeye çekindim… Birşeyin gölgesini görsem, yüreğime inecek gibi oldu!
 
Müsebbibi sendin, farkındaydım… Kâbusu da, seni de, sebebin "sen" olduğunu da unutmaya çalıştım, olmadı… Sana birkaç mesaj yazdım…
Sonra, başka çarem olmadığını görerek, "Sen yalansın, yoksun!" desem de gitmeyen o hayalin’e sarıldım, hayaline sarındım, uyudum… Rüyalarımın şekli de, rengi de değişti, öyle ki seni bile gördüm! 🙂
Evimize geldin. (Seni çoğunlukla orda görüyorum zaten 🙂 Karşılıklı oturduk. Bir ara namaz kıldın sanırım…
 
Hatta, Necati amcayla resminizdeki unutamadığım müsafahanız gibi müsafaha yapmak istedim, uygun olmadığını hatırladım veya gözlerin söyledi… (O düşünce geldiğine göre de, çok "rüya" değildi galiba! 🙂
 
Sabah arabada İbrahim Sadri "İstanbul benim canım…" diyordu.
"İstanbul içre İstanbul’ummm…" dedim ben de…
 
"İstanbul’mmmr…" 🙂

CEVAP: —————————–

Gece gönderdiğin mesajlarını yayınlayayım da gör sen!
😉

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir