18 Nisan 2013 günü, ESKADER’in klasik Perşembe (Kitap Kahve) toplantılarında, pek tanımadığımızı bir konuşmacıyı dinledik…
Kimdi bu adam, gerçekten de bilmiyordu çoğu kimse fakat birazdan öğrendik, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu‘nun kim olduğunu.
"Bana Nasreddin Hoca’nın avukatı diyorlar" dedi…
Ve bir buçuk saat kadar süre, hiç kimse kıpırdamadan, anlattıklarını dinledik Saim hocanın.
Nasreddin Hoca ismi altında nasıl terbiyesizce, anlatılamayacak fıkralar uydurulduğunu ve bundaki kastın da aslında "hoca" imajını ve din adamlığı kavramını yıkmak kastını ince teferruatlarıyla anlattı.
.
Hem benim ve hem de salonda bulunan çoğu kimsenin hiç tanımadığı bu sima, hiç duymadığı bu isim birden bire "eli öpülmek istenen bir öğretmen" olup çıkıverdi…
Çünkü buradaki herkes, hem de uzun yıllardar bundan muzdaripti, bu konuda ıstırap çekmişti.
"Hoca" kelimesi altına öyle densizlikler ve hatta dinsizlikler sokuşturmuşlardı ki, akıl alır gibi değildi…
.
Hâlen Konya’da yaşamakta, yeni çalışmalarla birlikte yarım kalan eserlerimi tamamlamakla ve üniversite hatıralarını yazmakla uğraşmakta olan…
Türk Halk Edebiyatı ve Halk Bilimi duayenlerinden Prof. Dr. Saim Sakaoğlu;
Yaş 73 oldu, yolun neresindeyim bilmiyorum. Fakat biliyorum ki yapılacak çok iş var ve bunları da doğru gören doğru düşünen insanların yapması lazım, diye anlatıyor…
Tabii ki bu konuşmaları dinlerken en çok sevinenlerden biri bendim.
Çünkü aynı sızıyı içinde taşıyanlardan biri olarak, bu kış basılmış olan (Çekirge Çetin’in) Dünyanın Tam Ortası isimli romanında Nasreddin Hoca‘mızı anlatmaya çalışmış…
Çocuklarımız henüz o güzeller güzeli Nasreddin Hoca’mızı, zehirli dillerden duymadan anlatılan yalanlara kanmadan bir gezi yapar gibi ve gülerek eğlenerek okuyup öğrensin istemiştim…
Çok şükür basıldı kitabımız, birçok okuyucuya da ulaştı.
Okuyanlardan çok güzel cevaplar aldık…
Arzumuz o ki; çocuklarımız bizim milli veya manevi kahramanlarımızı bizim kalemimizden öğrensin!
Bilenleriniz vardır ama bahsetmekte fayda var:
Çekirge Çetin, 208 sayfalık bir edebi romandır. Ayrıca içine yüz tane çizim yapılmıştır…
Baskı kalitesi ve kulanılan malzemeler en iyileridir…
Kendi sitesinden ( www.cekirgecetin.com ) siparişler verildiğinde indirimli almak mümkündür…
Hatta şu sıralar bir de dergi hediyesi vardır.
Uluslararası "Hikaye anlatma bilimi" ile ilgili yılda bir defa basılan, çok kaliteli bir dergi olan Türkçe İngilizce "Storying" dergisinde bizimle (Muammer Erkul) yapılan röportajın içinde bulunduğu… Dört sayfada Çekirge Çetin romanının tarzını, tekniğini anlattığımız dergiden de her pakete birer tane eklenmektedir.
İlk bölümünde Nasreddin Hoca’mızın gerçekte kim olduğunu ve yaşamış olduğu bölgeleri gezip öğreniyoruz hep birlikte…
Takdir görürsek ve kitabımızı ("şimdilik sizin çocuklarınız" olan, yarının büyüklerine) ulaştırmayı başabilirsek..
Devamındaki gezilerde daha başka bölge ve kahramanlarımızı da tanıyacağız, inşallah…
Tabii ki bunları öğrenince, Saim Hoca da sevindi…
Çünkü onun kadar olmasa bile, biz de Nasreddin Hoca’nın bir mübarek şahıs olduğunu, ona kötü söz söylemenin büyük vebal olduğunu, hele ki onu terbiyesiz, hırsız ve dinini bilmez biriymiş gibi göstermeye yeltenmenin affedilebilir bir iş olmadığını, anlatmaya çalışanlardandık…
Ve son kareyi Mehmet Nuri Yardım istedi;
"Nasreddin Hoca’nın anlatıldığı toplantıda gülünerek poz verilir!" Dedi…
Son olarak tekrarlamakta yarar var:
Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’na samimi teşekkürlerimizi tekrar iletiyor ve ona sağlık, uzun ömür, ayrıca çalışmalarında başırılar diliyoruz…
O ne güzel bir avukatlıkmış öyle… Biz de ellerinden öpüyor; avukatlığının en güzel şekilde devam edeceği hayırlı, sıhhatli, uzun ömürler diliyoruz Prof. Dr. Saim Sakaoğlu Hocamıza…
(Lâf aramızda, şu Çekirge Çetin’imiz de girdiği her yere, sevgiyle alındığı her ele ne çok yakışıyor:)
Hicran Seçkin